Merhamet... Merhamet... Merhamet...
Hep merhamet...
Durmadan merhamet...
Çok merhamet...
Dağlar dolusu, ovalar dolusu merhamet...
Yalpa yalpa merhamet...
İnsana merhamet...
Çocuklara ayrı merhamet, ayrı merhamet kadınlara...
Kuşlara merhamet...
Merhamet bütün canlılara...
Sokaklar dolusu, şehirler dolusu merhamet...
Yeryüzüne merhamet etmeli insan, gökyüzüne merhamet ile bakmalı...
Gözler de merhamet, eller de merhamet...
Dil hep merhamet konuşmalı...
Nereye kime bakarsa baksın, merhamet kokmalı bakışı insanın...
Ne kadar farkındayız?
Merhameti azaldı insanın
Şehirler merhametten uzak inşa edilir oldu...
Ve sokaklar en çok merhamete muhtaç hale getirildi...
İnsan merhamettir...
Din merhamettir...
Kitap merhamettir...
Söz de, şiir de, Aşk da...
İyi dinlersek, bütün Peygamberler merhametten söz ederler en çok...
Hazreti Muhammed bir Merhamet devrimcisidir...
Hazreti Allah zalimlerden söz ederken, aslında merhametli olmayı söyler insana...
Merhamet... Merhamet... Merhamet...
İnsan önce kendine merhamet etmeyi öğrenmeli...
Ama ne yazık insan bunun ne demek olduğunu unuttu...
Kur'anın ifadesi ile zalimlerden oldu kendine bile...
Sözü değil, malı mülkü serveti değil, makamı şöhreti değil, merhameti öncelemeli insan...
Çünkü merhamet içinde sadece insanı barındırır...
Aslında insan merhametten yapılmıştır, sonradan kendi başka biri olmayı seçmiştir...