Sorumlusu kim ya da kimler gibi sorular sormayacağım, zaten zamanı değil bazı soruların... Üstelik hangi sorunun cevabını bulabildik “bulabildik mi?” bir ülke ki bazıları Karun gibi zengin, bazıları derin yoksulluk içinde… Ama haktan, hukuktan adaletten, 85 milyonun kardeş olduğundan söz eder bazıları, durmadan, usanmadan ve utanmadan...
Ve...
Ve ülkenin korunması için sınırlarından düşman girmesin, insanlar huzur içinde yaşasın diye, bu yoksul bırakılan kişilerin çocukları sınır boylarında nöbet tutmakta, gerekirse şehit olmakta...
Utanma duygusu çok önemli, utanma duygusunu yok ettiler ve en çok onların işine yaradı... Onlar, yani yöneticiler, ülkeyi idare edenler, şehirleri idare ettiklerini sananlar, devlet veya iktidar adına yetki, güç kullananlar...
Ve varsıllar güç ve sermeye sahipleri, ülkenin en kıymetli yerlerine el koyanlar, gasp edenler… Dağları, ormanları yok etmekten hiç utanç duymayanlar...
Anlatabildim mi? Ey insanlar, ey şehir ahalisi, sağcılar, solcular ve mümin kardeşler, anlatabildim mi? Yoksa bunlar da yazılacak söyleyecek şeyler mi diyorsun bazıları gibi, şehri talan edenler denizleri talan edenler gibi, sen de mi kızıyorsun bunlardan söz ettim diye?
Evet, utanmayı yok ettiler, utanması yok olanım dini, imanı, merhameti, vicdanı da yok oluyor, bunu ister görün ister görmeyin!
Daha ötesi saçmalıklar ile dolu bir hayat... Bir anlayış, duruş yok! Aslında yok oluş, tükeniş, farkında mısınız diye sorayım mı? Sahi insanlığı, iyiliği, hayırlı güzel işler yapmayı nasıl tükettik? Yoksa tüketmedik de ben mi saçma sözler ediyorum, hadsizce?
Onun demeye çalıştığım, sen hep bir bahane bul yeryüzüne iyilik saç, sokaklara caddelere dağlara kuşlara çocuklara kedilere...
Güzellik saç gönüllere, dostlara, akrabalarla, bütün insanlara, en çok mazlumlara, yaşlılara, kimsesizlere...
Ama sakın kimselere kendinin iyilerden olduğunu söyleme!
Ver, verdiğinden söz etme! Dağıt ama dağıttığından söz etme! İyiliğin, hayrın, vermenin, paylaşmanın reklamı olmaz! Kendini bir şey sanırsın, kalbin kirlenir, kibir yurduna döner gönlün, yapma!
Mahcup olmuş biri gibi geç yollardan geçerken...
Şehri utandırma, önemli olan iyi olmaktır. İyilik yapmaktır. Yoksulun yanında olmak, mazlumu gözetmek, yetimi sevindirmektir...
İnsan olmak da mümin olmak da budur...
En azından ben böyle öğrendim. Kutsal metinlerden, kitaplardan peygamberlerden...
Kim olursan ol, neyin sahibi olursan ol, sakın kibirlenme! Kibir Tanrı’nın yerine geçme düşüncesidir!
İyi işler, iyilikler yapmak için hep bir bahanen olsun. Günde birkaç kez olsun ölümü düşün ve dünyanın kimseye kalmadığını hatırla! Kimi zaman...
Bugünlük hoşça kal, kardeşçe iyilik içimde kal...