Aslında yazımım başlığı “Ne oldu da, biz bu kadar merhametsiz olduk?” olacaktı... Zira Damlataş mezarlığında kaplumbağaların başına gelenlerden söz edecektim aklımca... Ve diyecektim ki “Ey insanlar böyle ne oldu bize?” diye soracaktım, herkes birbirine sorsun diye...
Sahi nasıl bu kadar çok uzaklaştık merhametten?
Yazıyı yazayım diye masanın başına oturunca, o canin yakalandığını, savcılık tarafından ifadesi alındıktan sonra 3150 lira ceza kesilerek serbest bırakıldığını okudum... 
Canım sıkıldı canım yandı, kendi kendime “Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir yasa?” diye öfkelendim isyan ettim... Zira buna benzer kararların ülkenin her tarafında alındığını, bu canilerin ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığını duyuyoruz...
 Bizim inancımızda her canlı Allah’ın ayetlerinden bir ayettir, ve hiçbir canlı gereksiz yaratılmamıştır, insan bunu bilmiyorsa cahilliğindendir...
Kendi köpeğini arabasının arkasına bağlayıp sürükleyenler, atlarını eşeklerini aç bırakanlar sokaklara atanlar,  yollarda kedilerin ezenler,  onlara zulüm edenler... 
Neden bu insanların bu suçlarına caydırıcı cezalar uygulanmaz?
O zalimin sucunun karşılığı bumu olmalıydı... Sahi ne yapmıştı o alçak, bilmeyenler duymayanlar için, onlarca kaplumbağayı sırtından ezmiş ölüme terk etmiş ve bir kısmı ağır yaralı...
 Ve aklınca kendini de savunmuş uyduruk nedenler ile baştan sona saçmalık sözleri...
Elbette hâkimlerimizin önünde bir yasa var onları uygulayacaklar, ama ne olur azıcık vicdanlarının yasasını uygulasınlar böyle vicdansızlara...
Mesela ben isterdim ki “o zalime o vicdansıza” herhangi bir barınak da, en az 6 ay hayvanlara bakma cezası verirdim...
Bakın aziz dostlar, bu konularda hiç birimiz masum değiliz ve pek çoğumuz canlılara eziyet etmekte, onların ölmesinden üzüntü duymamaktayız...
Hep demeye çalışıyoruz, bir daha diyelim... Korona sonrası dünya böyle kalmayacak, ülkede artık eski ülke olmayacak...
Artık inanıp iman edelim, başka canlıların da bizim gibi yaşama hakkı olduğuna ve onların yaşamalarının insanın çıkarına olduğuna, yaşaması için olduğuna...
Bazılarımız duymak istemese de, doğa insandan intikam alıyor ve bunu açık açık belli ediyor... İnsan doğa ile yani dağlar ile ormanlar ile dereler tepeler ile helalleşmeli... Kuşlar ile helalleşmeli insan, zira kuşlara bile yaşama hakkı bırakmadı insan...
Ve toprak ile helalleşmeli... Toprağa ihanet eden bir nesil olduk... Anlayanlar anladı ne demek istediğimizi...
Beton yığınlarını Tanrı edinmekten vazgeçin, vazgeçin beyaz adamları kutsamaktan...