Nasıl yorumlarsın, ne dersin bilmiyorum... Bu sabah yine, sağ elimi sol elimin üstüne koydum... Uzun uzun seni düşündüm... 
Sonra ülkemin bütün kadınlarını, saçlarını rüzgâra salan kızların gözlerindeki umudu... Ellerinde çoğalan bereketi, uğradıkları haksızlıkları...
İnsanlık kadınları koyacak bir yer bulamadı, dünyanın her yerinde, dünyanın her yerinde ayrı bir zulüm ile karşı karşıya kadınlar...
Şimdi kimileri homurdanıp duracaklar da, varsın homurdansınlar... Müslüman toplumlarda da, durum aynı, onlarda kadınları nereye koyacaklarını bilmiyorlar...
Çünkü onların pek çoğuna göre, kadının bir yeri yok yanlarında, bazılarının yanında adı yok...
Sadece söz de anne, sözde kardeş, sözde eş...
Neyse ötesini sonra yazarız...

Sonra camileri düşündüm... Biz yani Müslüman toplumlar camileri neden yaparlar? Camiler yalnızca namaz kılma yerleri mi, yoksa başka işlevleri var mı?
Mesela Hazreti Muhammed camileri yalnız ibadet yeri olarak mı kullanmış, başka amaçla da kullanmış mı? 
Bu sorunun cevabını kimden alabiliriz, mesela gidip sorsak mı kentin müftüsüne?
Sorsak nasıl bir cevap alırız, ben de tahmin ediyor değilim, ama kendilerince bir sürü neden bulacaklar, camilerinin böyle oluşuna, iki görevli üç cemaat ile açılıp kapanmasına...
Yeni tadilat yapıldığı zaman çok dikkatimi çekmemişti... 
Mesela şehrimiz de, adı yeni cami olan caminin tadilatı için o zamanlar harcanan para söylediği zaman, hayret edenler bile “neden bu kadar para harcandığını” sormak, ya akıllarına gelmedi ya korktular kendilerinin dışlanacağından...
Bir camiden çok bir Kiliseye benzetilen o cami, şu anda bile insanlara ne söylediği anlaşılmamaktadır...
Ve Kalede ki, tarihi Süleymaniye camisinin verdiği huzurun yarısını bile vermemektedir...
Camileri aslı görevine döndürmek için yeni adımlar atılmalı, mesela kadınlar için özel yerler yapılmalı, kadınların camilere gelişine engel olunmamalı...
Kuşları sonra...
İnsanlar kuşların şehirlerden yok olması için her şeyi yaptılar... Artık çocuklarımız kuş sesleri duymadan büyüyorlar...
Kuşların yaşama alanlarını yok edenler zalimlerdir... Evet, duymaları gerekir, ormanların ortasına ihtişamlı villalar yaparak halka hava atanlar zalimlerdir...
Dünya sonra şehirler dağlar dereler ormanlar insanlara emanettir ve asıl sahibi Allah’tır...
Ne yazık ki bu bilinci taşımayanlar ve o emaneti yok etmeye çalışanlar, yine bize yani şehir ahalisine ahkâm kesmeye devam ediyorlar...
Nedense onlardan söz sırası ahaliye bir türlü gelmiyor sevgilim!