Tapındığımız, ölüm yokmuş gibi yer edinmeye çalıştığımız bu dünya; insanın her şeyini elinden aldığı gibi vicdanını da elinden aldı...
Artık kimse vicdan azabı filan çekmiyor... Çamaşır makinesinin dibinde sığınan küçük Ayda ölümden kurtulmanın bir çaresini buluyor ve 91 saat sonra hayata tutunuyor... Çünkü çamaşır makinesini imal edenler inşatları dikenler gibi hile yapmamışlar, malzemeden çalmamışlar...
Bunu anlıyoruz...
Elbette böyle mucize kurtuluşlarda kaderin bir payı olduğuna inanlardanız... Ama insanların kaderlerine el koyan vidan yoksunu insanların, her geçen gün sayılarının çoğaldığı da aşikâr...
Çoğunun hedefi daha çok para sahibi olma ve başka insanlara ukalalık yapma hastalığı...
İnsan bazen bir konudan başka bir konuya geçmek zorunda kalıyor... Çünkü duyarsızlık her yerde...Her sokakta her kurumda hatta her okulda her camide...Yanlış mı diyorum, artık yalansız yaşayamaz insanlar ile dolu sokaklarımız...
Ve camilerimize taşınanların pek çoğu yanlarında merhameti taşıyamıyorlar... Evlerini en yüksek fiyata kiraya verme yarışında hacı ağabeyler pek çoğu...
Sokaklarında her gün birkaç kadının öldürüldüğü katledildiği, bir ülke olmak nasıl bir şey, diye sormak geliyor aklıma... Sahi nasıl bir şey her akşam haberlerde birkaç kadının öldürülme haberlerini dinleme?
Neden sormuyoruz ne oldu bize diye, insana ne oldu? 
Bunun cevabı olmalı değil mi her birimizde... Namusumu temizledim diyor alçak, sanki namus yalnız kadınlara has kılınmış... Ya senin namusun, ya erkeklerin namusu, kendi namuslarını ayaklar altına alan erkekleri kim sorgulayacak, beyefendi?
 Eline geçirdiği her fırsatta başka kadınlara sahip olma peşinde gayreti olanlar, neden namussuz olmuyor mesela? 
Kadınların namusunu sorgulayanlar, neden erkeklerin namusunu sorgulamazlar?
Tamam, da bu anlayışı kim inşa etti kime soralım, bütün kutsal kitaplar da günahlar konusunda erkek kadın ayrılmazken, mesela zina suçu kadın erkek arasında eşitken...
Neden yoksun kaldık vicdan azabından ve neden doğruların yanında değiliz de, zayıfları ezme yok etme peşinde olan güçlülerin yanında saf tutar insan genelde?
Deprem gibi afetler konusunda onlarca ihmalkârlık onlarca suçlu varken, neden bir tanesi bile “Ben vicdan azabı çekiyorum!” demez?
Diyecek söz bulamıyorum, insanları hayatı zehir edenlerin hayatları zehir olsun...
Yazıklar olsun haksıza haksız, hırsıza hırsız demeyenlerin her birine...