Ekim kelimesi başlı başına umudu içinde taşır. Üretmeye bağlı olan ekme eylemi insanların yaptığı ilk geleceğe yatırım diyebiliriz belki de. Bir tohum ekiyorsunuz ve ona özenle baktıktan sonra ortaya çıkan mucizevi ürün ile karnınızı doyurabiliyorsunuz. Ya da bir çiçek ekiyorsunuz ve onun büyümesine gün be gün şahit oluyorsunuz. Çocukken bir ağaç dikiyorsunuz, siz büyürken ağacın göğe uzanmasına şahit oluyorsunuz. Üstelik tüm bunlar bizim dışımızda gerçekleşiyor.

Her ne kadar bu açıdan bakıldığında umut ve rüya dolu bir anlamı olsa da elbette siyasi açıdan bakıldığında da ekim kelimesinin başka anlamları olacaktır. Başta Ekim Devrimi akla ilk gelen siyasi içerikli anlam olsa da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı da aklımıza gelir. Bu yıl yüz yaşına girecek olan Cumhuriyetimizin kutlamaları ve haberleri aylar öncesinden yapılmaya başlandı diyebiliriz. Aldıkları her kupa ve zaferle kadın voleybol takımı Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yakışır sevinci bizlere yaşattı diye hep konuştuk. Konuşmaya da devam ediyoruz.

Böyle bakınca herkes kendi çerçevesinden kelimelere ve olaylara anlam yüklüyor diyebiliriz. Ki öyle de zaten. Kelimelerin sözlük anlamı dışında toplum tarafından yüklenen anlamları kültürel izler taşır. Bu kültürel izler hem yaşanmışlık hem de ideoloji barındırır. Her şey o kadar da ideolojik değildir dediğinizi duyar gibiyim. Üzgünüm arkadaşlar evet her şey fazlasıyla ideolojiktir.

İdeoloji dediğimiz her şey gündelik hayatta yapıp ettiğimiz her şeyde izlerini taşır. İzlediğimiz dizi ve filmler, oynadığımız oyunlar, okuduğumuz kitaplar, yeme içme alışkanlıklarımız ve daha nicesi buna örnek olabilir. Belki de bu nedenle ne izlediğimiz ne okuduğumuz veya neye maruz kalmayı tercih ettiğimiz daha önemli bir detay olacaktır.

Burada devlet sırrı ifşa etmiyorum ya da bilmediğiniz bir şey söylemiyorum. Sadece körleştiğimiz ve kulaklarımızı kapattığımız bir şeyden bahsediyorum. Bazı uzmanların konfor alanı bazılarının alışkanlık bazılarının ise yozlaştırılmak dediği bir şeyden bahsediyorum. Benliğimizden ve kim olduğumuzdan bahsediyorum. Her gün para kazanmak için işe, ardından dinlenmek için eve koşarken kendimizi unuttuğumuzdan bahsediyorum. Sürekli olarak başkalarına kulak verip ideal bir insan olmaya çalışırken içinde bulunduğumuz sisteme körleştiğimizden bahsediyorum. İnsan olmaya dair sağırlaşmamızdan bahsediyorum.

Ekim kelimesi size ne anlam ifade eder bilemiyorum. Ancak benim için üretimi ve yeniden doğuşu hatırlatır her zaman için. Başkalarına muhtaç olmadan var olabilmeyi ve özgürleşebilmeyi hatırlatır. İnsanız elbette, duygusal ve bazı ihtiyaçlar açısından başka insanlara muhtacız bunu kabul ediyorum. Fakat seçeneklerim olduğunu bilmek ve maruz kalacağım şeyleri terci etme özgürlüğü umudunu verir bana Ekim ayı. Umarım sizler için de öyle olur. Herkese kendi hayatı adına anlam taşıyan nice umut çoğalmalarının inanılmaz bol olduğu yeni bir ay diliyorum.