Bazıları kızacak diye yazmayalım mı, demeyelim mi bu insanın kendini aldatmasıdır...Dünyayı camiye taşırsak  manevi hayatımızda bir şey değişmez, değişmiyor da zaten...Değişiyor sanarak kendimizce oyalanıp duruyoruz, kendimizce  teselliler ediniyoruz kendimiz için...

Şimdi kalkıp bana "sen de ne saçma adamsın" filan diyebilirsiniz, ama öyle demek gerçekleri değiştirmez ki...Dünyaya yenilenlerin ve dünyasız olmaz diyenlerin, en çok din iman kitap  konuştukları bir dünya işte  dünyamız...Laik bir sistemde laik maaş alarak hava atarak din iman anlatan adamların çok konuştukları...

Bankalar diyorum, fuhuş evleri diyorum, sonra yoksul adamlar yoksul kadınlar işsiz güçsüz kişiler, sokak serserileri uyuşturucu tacirleri, hırsızlık çeteleri...Alın terinin karşılığını alamayanların çoluğu, merdiven silen kızlara yapılan cinsel tacizler, ve daha niceleri...Sözünü ettiğim arkadaşlar söyleyebilirler mi bunların kaynağının bu sistem olduğunu?

Bu sistem zalim diyebilirler mi? Gördükleri şahit oldukları haksızlıklar karşısında konuşabilirler mi sizce?

Işıklarımızı söndürenler, ahaliyi umutsuz ve yarınsız bırakanlar konuşuyorlar  en çok  yine ahaliye...İnsanlara ahlaklı olun dindar olun Allah'ın emirlerini dinleyin diyorlar, ama bu sözleri etmek için çoğu bu laik sistemden maaşlarını alıyorlar...

Alsınlar almasınlar demiyoruz, ama böyle orta yerde kalmış bir insan ne kadar samimi olabilir, ne kadar doğru söz edebilir, ne kadar  dik durabilir maaşını aldığı sisteme karşı...Zaten denir ki sisten en çok dini kontrol eder, din üstünden söyler sözünü, ve bunun için Diyanetin bütçesi en büyük bütçedir... 

Ve bu ahaliden beklentileri bitmedi hala kimilerinin...Anlayan bilen var mı Cumhuriyet halk partisi hala ne ister bu ülke ahalisinden? Geçmişi bunca  zalim işler ile dolu iken, ahaliye bunca zulüm  ve işkence yapmışken, ve sonra yapılan idamlar, yıllarca susturulan ezanlar...

İş bankasındaki  pay...Yani ümmetin olması gereken para...Çünkü o parayı hilafet düşmesin diye Hindistan Müslümanları göndermişti, neyse ötesini demeyelim bu  sorunlu günlerde...

Ya da  Ak partiye sormayalım mı, daha ne zamana kadar bizden zaman istiyorsunuz bu ne iştir ne utanmazlık diye...Tamam din iman kitap diyorsunuz da, ahlak diyorsunuz da, sizin zamanınızda daha çok çoğaldı ahlaksızlık da, dinsizlik de, fuhuş ta kumar da...Daha ne kadar kanmamızı size inanmamızı istiyorsunuz, diye sormayalım mı?

Aslında ne yazmak istediğim, ne söylemek istediğim bunlardı...Ama ne edelim o kadar çok sorunumuz var ki, ve söylenecek sözümüz, işte böyle bir birine karışıp gidiyor...

Camiye dünyayı taşımamız gerek kardeşim...Dünya sevgisi ile dünyayı hatırlatan işler ve düşünceler ile camiye girmemiz gerek Allah ile karşı karşıya konuşmak istiyorsak...Camiye girerken sırtındaki ceketin rengini bile unutması gerek insan...Mezara girer gibi, bir daha dışarıya çıkmayacak gibi girmek gerek...

Allah  kardeşim...Allah'ın huzuruna giriyorsun camiye girerken...Ama biz ne yapıyoruz mahkemeye hakimin karşısına girerken cep telefonlarımızı kapatıyoruz, ama camiye girerken hayır... Üstelik namaz aralarında acaba kim aradı diye merak etmek filan... Kimi kandırıyoruz bu halimizle...Bu davranış camiye dünyayı dünya işlerini taşımaktır...

Bu Aziz Allah'ın huzurunda bulunmayı, bir hakimin huzurunda bulunmaktan önemsiz kılmaktır...Tekrar diyelim kendimize kandırmayalım diye... Aslında bu konuda ve benzer konularda denecek söylenecek çok şey var, ama denmiyor... Sen denmiş say, ve kendi kabinle konuş bu konuda...Hoşça kal İnşallah... Bir birimizi anlamayı deneyelim ne olur... Seni seviyorum kardeşim...