Yazının başlığını nasıl atayım diye düşünmesine düşündüm de, bilemedim nasıl söyleneceğini... Ve böyle zalim karanlık, çocukların gözyaşı kadınların ağıtları ile dolu bir dünya da ne yazabilir insan diye yüreğime sordum dakikalarca...

Güzelleme yapmakla küfür savurmak arasında kalınıyor demek istemiyorum... Çünkü hayatımda hiç küfür etmedim kimileri küfür edilmeyi hak ettiği halde...

Suçlu kim dünya mı, dünyaya hükmedenler mi? Neden var savaşlar desen birçok neden buluyorlar dünyanın efendileri ülkelerin efendileri... Neden en çok çocuklar kadınlar ölüyor savaşlarda diye sadece kendine sorabiliyorsun cevabının acı olduğunu bile bile...

Zalim dünya denip duruyoruz da zalim olan dünya mı, yoksa insanlar mı? Öyle anlaşılmaz sözler eder  olduk ki, zalimlerin kan emicilerin hırsızların adaletsizlerin başkalarının hakkını  gasp edenlerin, çocukları öldürenlerin aç bırakanların anneleri göz yaşı içinde bırakanların günahlarını dünyanın üstüne yıkar olduk  bilerek, veya bilmeyecek..

Oysa dünya sadece insanların emrine verilmiş ve bu emre riayet eden bir varlık... Bütün kutsal metinlerde dünyanın yeryüzünün gökyüzünün insanın hizmetine verildiği anlatılır... Ama insan ama zalimler ve kötüler tanrı tanımazlar dünyayı yeryüzünü gökyüzünü fitne fesat yurdu olsun diye ellerinden geleni yaptılar...

Kötüler hep kötü, zalimler hep zalim olmayı seçtiler... Gücü serveti parayı Tanrı edinenlerin “modernlerin deyimi ile küresel efendiler” kandan irinden ateşten savaştan öldürmekten beslendiler tarih boyu diyeceğim de, günümüzde daha zalim bunları her biri...

Suçlun dünya değil, dünya yalnız bizim olmalı diyenlerin işledikleri suçun günahı insanların yaşadıkları...

Zalim olan insan, kötü olan karanlık olan adaletsiz olan vuran kıran savuran savaş çıkaran savaşlarda çocukları öldüren ölmesine zemin hazırlayan insan yeryüzünün her yerinde...

Ne diyor Rusya Amerika ya? Sen diyor sen önce kendine bak, kaç ülkede kaç insanın katlettin öldürdün ona bak diyor... Vietnam Irak ve benzeri ülkeleri koyuyor önlerine, ırak sokaklarında öldürülen insanlardan söz ediyor kendini aklamak adına...

Yani zalimlerin alçak katillerin insanları öldürme toprakları ülkeleri gasp etme yarışlarının günahı yeryüzünü karanlık kılan çocukların çığlığı annelerin gözyaşı ağıtlarının çokluğu...

Sahi bunlar nasıl insanlar diye sormaya gerek yok... Eski firavunlar Nemrutlar bile bunların yanında daha iyiydi gibi geliyor bana...

Peki, bize düşen ne diye soran olursa, yemin ederim bende bilmiyorum, yazıp söyledim öylesine...

En azından savaşlara karşı çıkmayı dillendirin kendi kendinize bile olsa... Kuşlara savaşlara savaşlarda en azından çocukların öldürülmesine karşı olduğunuzu söyleyin... Çocuklarınıza dünyanın bu karanlık yüzünü bunlar kimlerin eseri olduğunu anlatın...

Kimileri gülecek, ama ben yine söyleyeyim Dua edin mesela, Allah’ım kötüleri zalimleri savaştan söz edenleri kahret diye...

Ya da söyleyin yapılacak başka güzel şeyler olduğunu...

At yarışı değil, bize seyretttirilen...