Kalbi olanların arasında dolaşan bir sözdür “hiç  birimiz masum değiliz” sözü…Kim ne derse desin, hiç birimiz ne masum, ne günahsız değiliz bu dünya da…Hele böyle yamuk, böyle fırıldak, böyle sabahsız selamsız bir düzende pek kolay iş değil,  bir kişinin masum ve günahsız kalması…
Ne edelim, kimileri kabul etmiyorlar bunu, varsınlar etmesinler, nasıl olsa kimsenin kaçacak  yeri olmayacak  hesap günü… Bakalım orada nasıl fırıldaklık yapıp da, kurtulacaklar hesabın ağırlığından, bilinsin kurtulma diye bir şey yok, orada…
Dünya işte… Kişinin kalbi yoksa merhamet taşımıyorsa yüreğinde, vicdan diye bir muhasebesi yoksa, onun için önemli değildir…
O bütün suçu, bütün günahı, ülkede var olan olumsuz işleri, mahallenin kirlenmesini kuşların gitmesini, ağaçların dalsız, baharın yağmursuz kalmasını, hep başkalarının üstüne yıkmaya çekinmeyen kişidir…
Ve bu arkadaşlardan çok fazla var, yaşadığımız şehirlerde…
Uzatmadan diyeceğimizi dersek “ey millet, ey halkım, ey partili arkadaşlar, sevgili kardeşlerim” gençler, genç kızlar işçi arkadaşlar, evine ekmek götüremeyen babalar, partiler de insanlar gibi aslında…
Hiçbiri ne masum ne günahsız, ama kimisi daha çok günah işleyen, daha çok suçlu olan…
Daha çok yalancı, daha çok iki yüzlü, daha çok  sorumsuz kimisi ötekinden…
Daha ötesini de söyleyip, birilerinin kalbini kırmak istemem bu kavga günlerinde…Baksanız ya, bir biri, ötekinin  gözünü oymak için fırsat beklemedeler…
Çok fazla gürültü çıkaranlar…
Çok fazla bağırıp çağıranlar…
Bir birlerine ana avrat küfür edenler…
Ve bunların her biri, bu ülkeyi idare etmeye talipler, bizi idare etmeye, geleceğimiz ve kaderimiz üstüne söz etmeye, imza atmaya, karar almaya, yasa çıkarmaya talipler…
Ve biliyor musunuz, bizim de başka bir çıkış yolumuz yok, bunlardan birini tercih etmek durumundayız, her birimiz…
Ve bunların, bu partilerin, siyaset adamlarının, genel başkanların arkasında durarak, bir birimizle kavga eder olduk…Bir birimizin kalbini kıran, canını acıtan…
İnanın değmez…
Onların pek çoğu kendi çıkarlarının kavgasını vermekteler, hangi partiden olurlarsa olsunlar…Onların gölgesinde kalıp bir birimizi üzmenin, bir birimizin kalbini kırmanın bir manası yok…
Komşularımızla, arkadaşlarımızla akraba bildiğimiz insanlar ile kavga etmeye, onlara kırılmaya darılmaya da…
Kime oy vereceksen, ver git evine birkaç sayfa kitap oku…Veya birkaç kelam dua et, Allah’ım sen ülkemize yardım et, onun kalbinden tut diye…
Senin için çok fazla bir şey değişmeyecek, kim kazanırsa kazansın…Belki zenginler biraz daha zengin olacaklar, olsunlar ne edelim…
Çünkü böyle sistemlerde, her daim güç ve servet sahiplerini kollar, mevcut sistem…Hem bu yalnız bizde olan bir şey de değil, dünyanın pek çok ülkesi böyle…
Yine uzun ettik…
Hoşça kalın…
Aziz Allah’a kulluğumuzu unutmayalım, kimi kararları verirken…