Yanlış anlaşılmasın derdi derken bir hastalıktan dünyalık hesapları olanları kast etmiyoruz... Bize göre derdi olmak ülkenin gidişatı insanlığın gidişatı şehirlerin gidişatı ve yarını ne olacak çocuklarımızın sorusunu soran insanları kast ediyoruz...

Çünkü bu derdi taşımak her yiğidin işi değil günümüzde ve her yürek taşımaz böyle bir derdi... Zira Parayı serveti gücü Tanrı edinme sevdası neredeyse herkesin yüreğine tebelleş oldu...

Ülke satılıyor, şehirler satılıyor dağlar ormanlar ve topraklar, topraklar satılıyor, bağlar bahçeler satılıyor talan ediliyor ve insanımızın çoğu beton yığını binalara sahip olmayı oradan büyük paralar kazanmayı kiralar elde etmeyi düşünmekten başka bir düşünce taşımıyor...

Şehrin bütün sokakları yabancı isimler taşıyan siteler ile dolu, ya bu işin sonu nereye varacak diye en azından kendimize sormayalım mı?

Atalarının haini olan kişiler olduk, toprağın bağların bahçelerin haini olduk, ne dinimiz din ne imanımız iman ne ahlak diye bir şey...

Öyle değil mi?

Olur ya bir gün çocuklarınızdan biri bunları sizlere sorarsa bunla ne derse, neden bu sitelerin evlerin ismi Türkçe değil derse ne diye cevap vereceksiniz?

Yoksa bana ne bize ne diyenlerden misiniz sizde?

Sözün baylar sözüm beyaz Türkler beyaz Müslümanlar hariç, önüme gelene herkese?

Artık bu sözleri onların duymadığını kentin Belediye Başkanının hatta nakşa başka partilerin ilçe Başkanlarının kentin Müftüsünün imamları Kaymakamım havalarından geçilmeyen oda başkanlarının duymadıklarını duymak istemediklerini biliyorum...

Kim bilir belki gülüp geçiyorlar belki ciddiye alınacak biri değil boş verin diyorlar çevresindekilere...

Bari siz duyun dediklerim “yüreklerinde insan sevgisi olanlar, yüreklerinde ülke nereye gidiyor şehirler nereye gidiyor, neden bu kadar talan ediliyor dağlar!” diye soruları olanlara...

İnsanca yaşamanın tadı kalmadı, şehirlerin yaşama tadı kalmadı sokaklar yaşanmaz hale getirildi, öyle değil mi?

Neden herkesin elinde silah var, bu soytarılara kimler nasıl neden silah veriyorlar...

İçiniz acımıyor mu, her gün üç beş kadın annenin kızın öldürülüyor olmasından ve bizi idare ettiğini sananlar şehirleri idare ettiğini sananlar bu gidişattan üzüntü duymuyorlar?

Hadi bana “sen saçmalıyorsun, ükede her şey güzel şehirler de acı çeken insanlar yok desin” bende yeniden düşüneyim sözlerimin yanlışlığını veya doğruluğunu...

Birleri ne derse desin, insanların kadınların çoğunun acı çektiği vakitler ve kuşların...