Ülkemizin deprem kuşağı olduğu bilinen bir gerçek ve zaman zaman bu gerçekle de yüzleşiyor... Ne yazık ki kimi gerçekler ile yüzleşmek insana fayda sağlamıyor, yine bildiğine devam ediyorlar kimileri...
Mesela insanlara ev diye mezar yapan inşaatçılar müteahhit mimarlar ve onların bu yaptıklarına göz yuman görmezden gelen kimi kamu görevlileri...
Ne yazık bu ülkemizin kapanmayan, belki de hiç kapanmayacak olan büyük yarası... Dünyada üç beş kuruş daha fazla servetim olsun diyen karanlık zihniyet...
Ve bunlar bütün şehirlerde varlar, parayı Tanrı edinenler pek çoğu... İnsanların ölümleri onları çok da ilgilendirmiyor o inşaatları yaparlarken...
İnşaat sonrası resmi işleri bitirdikten sonra binalarda yapılan değişiklilerin birer ölüm tuzağı olduğu bir daha anlaşıldı İzmir depreminde...
Mesela çıkın büyük caddeler mesela Alanya da çevre yolunda bulunan binalara, hepsinin tadilata uğradığı görülecektir, neden göz yumulur bunlara, bu soru kime gitsin?
En son İzmir depreminde bir daha yaşadık bu yüzleşmeyi, acı ve pahalı bir yüzleşme... İnsanımızın ülkemizin canını acıtan...
Ülkemizin ve insanımızın canını acıtan dedim ya, araya bir sitem bırakmak istiyorum... Apaçık şekilde görülüyor ki, bazılarının hiç umurunda değil bu acılar... Mesela her gece sokakları caddeleri eksoz ve müzik sesleriyle inleten reziller...
Oturduğum ev yayla yoluna çıkarken ışıklarda ve rezil kişilerin her biri aynı gürültüyü yapmaya devam ediyorlar, yer gök müzik sesi, dinledikleri müzik de müzik olsa...
Karanlık sesler çağrıştıran sözler...
Bunlara ne demeli ki, kim diyecek ya da? Deprem bölgesinde yıkıların arasında köpekler bile bir canlı ararken bu alçakların hiçbir şey umurunda değil... Hani milletçe acıları paylaşma sözleri, neden o sözler bunlara tesir etmiyor diye soracağım da, bunlara değmez olduğunu din gece bir daha şahit oldum...
Aklımın almadığı, bu insanlar bu şehrin sokaklarında caddelerinde neden bu kadar çoklar, emniyetimiz neden bunların varlığına göz yumar sorusunu sormam gerek...
Ama mesela deprem sonrası depremzedelerin yardımına koşan insanların canhıraş çalışmaları kendi canlarını tehlikeye atmaları görünce “insanın o zaman da” iyi ki bu insanların arasında yaşıyor onlara komşuyum diyesi geliyor..
İnsanın başına gelen her şeyde kaderin payı var ise de, bu tür felaketler, bazı insanların başka bazı insanların başına açtığı felaketlerdir...
Günahımızı Allah’a yüklemenin hiç yeri değil, hele hiç yeri değil yerel yöneticilerin kendilerini masum ilan etmeler...
Her birinin gömleğinde günah lekesi...