Çünkü fazla karıştırsak, canı sıkılıyor şehrin efendilerinin... Beyaz adamların canı sıkılıyor, gelin konuşalım diyoruz, konuşmaya yanaşmıyorlar... Biz biliriz ve bildiğimizi yaparız diyorlar... Bu işler böyle olmaz böyle yürümez desek,  sende nerden çıktın durmadan saçma sapan yazıp duruyorsun diyorlar... 
Oysa dediğimiz bir şey yok, bakın iki ay üç ay öncesine göre daha iyi çalışıyorsunuz, demek istiyoruz, sadece, çalışmak istenince oluyormuş diye hatırlatmak muradımız...
Geceleri, kimi zamanda gündüzleri “ yaptıkları gürültüler ile” şehri cehenneme çevirenler, sokaklarda yürünmez yapanlar, neredeyse yok oldular, arada sırada bir ortaya çıksalar da... 
Buradan bir daha yazalım söyleyelim, bu şehir eşkıyaları konusunda yeterince tedbir almadıklarını düşündüm emniyetin, daha önce... 
Neyse, şimdilerde bazı konularda her zamankinden daha çok toz duman ortalık... Kimin izini sürsen sonu çıkmaz sokak... Senelerce aylarca halkın içinde görünmeyenler, şimdi görünme yarışındalar, yüzlerinde sahte tebessümler...
Aynı kadre görünüyorlar kimi idarecilerimiz, nasıl beceriyorlarsa, nazar değmesin... Mesela Pazar yerlerinde yan yana gördük Kaymakamımızı Belediye Başkanımızı Emniyet müdürümüzü... Daha önce yaşanmayan güzellikleri görünce mutlu oluyor insan ülkesi adına...
Kendilerini çok önemli sanıp halkın içine girmeye tenezzül etmeyenler, şimdilerde yardım kolileri filan dağıtmak bahanesi ile sokaktalar... Mesela oda başkanları birere iyilik meleği rolünde, her yerde görünmeye çalışıyorlar...
Normal zamanlarda  “genellikle ahalinin” kendine ulaşması mümkün olmayan ticaret odası başkanı efendi, yanında bir sürü adam bir sürü haberci sokakta, yardım kolisi dağıtma bahanesi ile...
Ama bir hava bir hava, yine bakın sizlerin karnını biz doyuruyoruz gibi tavırlar halka karşı...
Aslında birileri başka birilerini onarır elinden tutar gibi yapıyor görünse de, çok da öyle değil... Yardım etme duygusundan öteye, kendilerinin güçlü olduğunu öne çıkarma duygusu bize göre...
Çünkü bu haliyle yardım ediliyor olması insanı incitmekten öteye bir şey değil en azından bizce... Dün ahaliye öcü gibi bakanlar, bu gün kendilerini yardım meleği gibi gösterme yarışındalar, tavırlarını ciddiye almıyorum bu da, benim duruşum...
Üç aileden ikisine yardım kolileri gidiyorsa,  demek ki söyledikleri gibi güzel gitmiyormuş ülkenin gidişatı, demek ki içinde 40 liralık 50 liralık eşya olan kolilere ihtiyacı çok olan insan varmış...
Bu efendilerin hepsine “şöyle kenar da durun” diyelim, siz daha önce müftülüğün din görevlisi dediğimiz kişilerin böyle bir hareket içinde yardım içinde olduğunu gördünüz duydunuz mu?
 Demek istediğim bu davranışların bu şekilde sergilenmesi, gelici geçici birer heves ve kendi hanelerine bir şeyler yazdırma...
İsterlerse konuşabiliriz kendileri ile, ama onlar üstünde servet kokusu olmayan insanlar ile konuşmaya yanaşmazlar...