Değişiyor muyuz?  Maalesef aile yapımız ve davranışlar, erkek, kadın ilişkileri çok değişti! Evli olup da, yasak  ilişki yaşayanlar birbirleri için eşim demekten hiç de çekinmiyorlar. Hatta bir de bu ilişkiden çocuk yapmayı da uygun görüyorlar.

Yakından tanıdığım bir bayan var. Bir dağ köyünde yaşayan evli iken, kocasının eve erkek arkadaşını getirip, beraber içki içip, alem yaparlar. Tabi ki kadın içmiyor ama misafir erkek arkadaşının alkol almasından dolayı çevresi ile fazla ilgilenmiyor. Misafir ise evin 5 çocuklu hanımı ile yakından ilgileniyor.

Bu ilgi orta yaştaki kadınında hoşuna gidiyor ve kadın aşık oluyor. Evini, çocuklarının dördünü evde bırakıp, en küçük çocuğuyla bu misafir adama kaçıyor. En küçük çocuğunu yanına alıp, şehirde sevdiği adamla yeni bir hayata başlıyor.

Bu kadın internet bilmez, sosyal medyayı kullanamaz, bildiği tek bir şey var o da adama deliler gibi aşık. Eşinden boşanır, tazminata mahkum edilir. Daha sonra da eski eş, beşinci çocuk için DNA testi yaptırdı ve 5beşinci çocuk kaçtığı adamdan.

Kadının ailesi onu ret etmiş ilgilenmiyor, sevgilisi onu çalıştırıyor ve eline geçen her kuruşu alıyor. Beli bükülmüş bir vaziyette yaşı çok ileri olmasına rağmen, çalışmak zorunda. Yanında getirdiği çocuk sevgilisinden ama adam üzerine almıyor. Yani kendi hayatını mahvettiği gibi, arkasında bıraktığı çocuklar kırgın, kızgın görüşmüyorlar. Kadın pişman ama önceleri ne yaptığının farkında bile değilmiş. Sık sık ağlıyor ama nafile.

Sevgilisi de zaten alkolik, yeni araba aldı borç ödüyor. Kendi eşi, bu köyden kaçırdığı hanım, artı dört çocuklu bir bayan sevgilisi var. Yani üç bayanla hayatını sürdürüyor. Zaman zaman alkollü araba kullandığı için ehliyet gidiyor ama  ehliyetsiz  araba kullanmaya devam!

Şimdi kimi suçlayalım? Kadını suçlamak çok kolay, peki ya bu o zamanlar evli ve üç çocuklu adam? Hayat böyle adamlar için çok kolay, kadının hayatı perişan kimin umurunda, nasıl olsa kadın çalışmak zorunda, ya en küçük çocuk?

Evet esas suçlu cehalet. Kız çocukları okumaz ise erken yaşta evlendirilip ya da kocaya kaçarsa, sonu hüsran. Olan arkada kalan çocuklara oluyor. Onların hayatını hiçe sayıp, zevkleri uğruna insanları yuvalarından koparanlar, içmeye devam ediyorlar. Vicdan taşımayan kadınları köle gibi çalıştırıp onları kullanan adamlardır. Bu tür davranışlar medyanın, televizyonların eseri olabilir mi? Aklı başında bir kadın etkilenmez. Mutlu değilse eşinden ayrılır. Ama cehalet varsa yolun ucunu göremez ise yapacağı bir şey yoktur.