En sık dillendirdiğim konu “ey insan kardeşlerim birileri bizi kandırıyor birileri bize yalan söylüyor diye... Evet, onlar kandırıyor biz kanıyoruz kanmaya hazırız çoğu zaman...

Mesela şimdi efendilerimiz bizleri yönetenler, bu ülkeyi biz kurduk, ülkeye demokrasi getirdik diyenler var ya... Gidip onlara sorsak “demokrasi ne?” diye,ilk söyleyecekleri söz “seçme seçilme hakkı” falan diyecekler...

Yani demokrasilerde insanlar seçme seçilme hakkını kullandıklarını önümüze koyacaklar önce...

Önce size de sorayım, eğer bu gazeteyi okuyan söylediklerimi duyan varsa, sahi sizce bu demokrasi nedir, bilen anlayan bana anlatın desem anlatacak birisi birileri var mı? 

Eğer onların söyledikleri gibi seçme seçilme hakkı demokrasi ise, buna inanıyorlarsa “soralım o zaman” seçme hakkını kullanan fakirler yoksullar ya da bir işçi, bir işsiz seçilme hakkı diye bir hakkı kullanabiliyor mu?

Onları ciddiye alan dinleyen insan yerine koyan var mı, bunu ciddi ciddi soruyorum...

Mesela yaşadığınız şehir de “her hangi bir seçim için” yoksul fakir ama dürüst ama ahlaklı ama haram yemez birini öne çıkardıklarını sen bu göreve layıksın dediklerin gördün mü duydun mu, aklına düştü mü “bu işler neden böyle oluyor?” diye...

Artık insanı sevmiyoruz eğer parası pulu serveti yoksa şehrin en doğru en yalansız hiç haram yemez bir kişisi bile olsa...

Neden hep varsıllar servet sahipleri güç sahipleri,yani zenginler seçiliyor seçilirken de, bir yoksul bir fakir hatta bir iççi seçilmez? Neden bu konuda konuşmaz kimse, neden herkes sus pus?

Seçim dönemleri şu kadar kadın kontenjan koyduk diyenler, neden şu kadar işçi, şu kadar fakir yoksul kontenjanı koyduk demezler, diyemezler?

Peki demokrasi ne?

Demokrasi güç sahiplerinin para servet sahiplerinin önde olduğu, yoksulları fakirlerin onlara alkış tuttuğu onları kutsadığı kutsamak zorunda olduğu bir sistemdir...

Allah aşkına böyle değil mi, şehrinizde herhangi bir seçim yapılırken tercihini zenginlerden yana kullan kişiler değil miyiz çoğumuz? Mesela şehrin gazetecileri yazarları bile, zenginlere servet sahiplerine ayrı bir saygı göstermiyorlar mı, onlar hakkında yazarken?

Bunların üstüne konuşulmalı elbette diyeceğim de, peki kim konuşacak... Yani büyük bir aldanma aldatma içindeyiz çoğumuz, çok fazla ikiyüzlü çok fazla riyakâr...

Bundan dolayı sokakların karanlığı azalmıyor, kuşların acıları azalmıyor ve her zaman bir sokağında acı ağıtlar yakan kadınların sesi göklere sığmaz halde...

Bir gün taşınmaz olacak günahlar işleyen, yalanlarsöyleyen kişiler olduk... Biliyorum ağır sözler bunlar, ama gerçekler böyle yapacak bir şey yok...