Çok mu söz ediyoruz savaştan yoksulluktan? Çok mu canınızı sıkıyoruz sizin durmadan usanmadan  ve ısrarla  kimi çocukların açlığından söz ederek?

Ama ne yapalım gerçek ve hakikat  buysa? Yani unutalım mı o çocukların çaresizliğini çaresiz bakışlarını, ölümlerini pisi pisine...Ölmüyorlar mı, öldürülmüyorlar mı? Susalım mı bu yapılan zalimlikler karşısında? Kalbi olan susabilir mi?

Zafer kazandık diye  Irak askerleri seviniyorlar, horon tepiyorlar, gök yüzüne silah atıyorlar Musul'u Işidden temizledik diye... Ve Irak Başbakanı zaferini ilan etti, sanki Işıd geldiği zaman  kentleri bırakıp giden Irak askeri değilmiş gibi, utanmazlık işte...

Demek istediğim daha başka şey... Tamam Işid gitti "gitmedi de, biz gitti diyelim" o şehir de o sokaklar da, o taş üstünde taş kalmayan evlerde ne kadar insan öldü, ne kadar anne ne kadar çocuk öldü, bilen söyleyen var mı?

Birileri gelip işgal ediyor, birileri işgalcileri çıkardım diyor, aradan  üç beş sene  geçtikten sonra...Ya halk, ya ahali ya çocuklar ve insanlar ya kadınlar? Bunlara ne oldu nereye gittiler, kaçı kaçabildi, nasıl kaçtılar kaçarken başlarına neler geldi?

Sonra tarumar edilen bağlar bahçelere, ağaçlar çiçekler...Sokakların halini gördünüz mü, taş üstünde taş bırakılmamış, bütün evler yerle bir edilmiş...Sanki gidenler evlerine dönmesin deniyor...

Kaç on bin kadının ırzına geçildi gelenler gidenler tarafından bilgimiz var mı, bize bir şey söylüyorlar mı batılı efendiler?Veya bizim efendilerimiz, anlayın işte..

Çok iki yüzlüler, çok iki yüzlüyüz  bizde, ve çok uzağız gerçekleri kabul etmekten...Bunları böyle yazıp demezsek, anlamakta zorlanırız bir birimizi...Aslında hiç anlamak istemedi insan insanı, sonra Müslüman Müslümanı...Bundandır hep kavgalıyız  bir birimizle, bütün cemaatler ve guruplar kavgalılar işte, bunun böyle olduğunu saklasak ne geçecek elimize?

Evet zalimler çok zalim yeryüzünde, sonra ülkemiz de, ve yaşadığımız şehirlerde...Yüzleşmesek bile biliyoruz zalimlerin beyaz adamların güç sahiplerinin, güçlerinin nereye kadar uzandığını...Bilmiyor muyuz?  Şimdi sen bu kentte  bu adamların, bu güç sahiplerinin, ne haltlar karıştırdığını bilmiyor musun mesela?

Bu çok iki yüzlü adamlar,çok iki yüzlü kadınlar...Sonra bu kocaman evler, bu lüks arabalar, çok bilmiş siyasetçiler filan...Aslında  ahaliyi kandırmaya ahaliye yeni yalanlar söylemeye devam ediyorlar...

Çok fazla dinden konuşan adam ve kadın var, ama kendileri o dine uzaklar, demeyelim mi bunu?

Sonra bankalar, orospu pazarları,tefeciler alış veriş merkezleri, kimilerini asla giremediği, girmek için parasının olmadığı...İşte böyle zamanlarda  İbrahim...Bu şiirleri yazmazsak, bu ayıp sözleri etmezsek, bu beyaz öfkelerimiz olmazsa öldürürler bizi...Biliyorsun hep ölmesi isteniyor Müslümanların, vatansız topraksız kalınması isteniyor, ve evsiz kalması...

Çok evsiz kaldı kardeşlerimiz, çok sürgün çok vurgun yediler dünyanın her yerinde en çok orta doğuda...Hiç bir şey yapamazsak da, bu bilincimiz olmalı zalimlere karşı...

Haydi bu günlük de bu kadar olsun...Çok selam ederim sana....İyilik içinde kal İbrahim...