Bizim mahalle, yani daha çok Müslümanların oturduğu veya dinden imandan söz edildiği mahalleler topluluklar...
Sorumluluk almadan konuşmak ahkâm kesmek, her geçen gün daha çok çoğalmakta bizim mahallede...
Her ne kadar kendileri gibi varsıl olmayanları görmezden gelseler de, eh biz onların ne konuştuklarından nelerden söz ettiklerinden haberdarız...
Vakıflarından derneklerinden partilerinden tanıyoruz çoğunu... Cübbeli gibi birilerini gammazlamak değil niyetimiz, biliriz gammazlamanın bir alçaklık olduğunu... Ama yine biliriz bazı şeylerin konuşulması gerektiğini...
Soru diye algılayın siz ve sorumuz... Mesela siz cami inşaatlarında çalışan sarıklı sakallı veya benzer kıyafetleri ile çalışan kaç kişi gördünüz desem? 
Görmeniz zor; çünkü onlar inşattın para toplama kısmı ile ilgilenirler genelde... İnşaatta çalışmak emekçilerin işi... Onlar kentin varsıl kişilerine “Beyimsiniz ağamızsınız diyen, onlardan yardım alma para koparma işi ile” meşgul olanlar...
 Mesela camilerde insanları “cami inşaatlarına yardıma çağıran arkadaşlardan birini” cami inşaatlarında gördünüz mü diye sormayacağım, ama o arkadaşların kendilerinin yardım ettiğini, yardım kutusuna para attığını gördünüz mü?
Dedi ki arkadaş  “yani Cuma sonrası yardım kutusunun başında duran kişi” Hocam bu insanlar beni hırsız yapmak, veya yalancı yapmak istiyorlar,  zira kendileri “Bir kere olsun yardım kutusuna para atmazlarken” toplanan parandan camiye pay ayırmak adına kesinti yapıyorlar ve o paraları caminin ihtiyacı için kullanacaklarını söylüyorlar,  bunu he zaman yapıyorlar...
Oysa yapılan konuşmaları dikkatle dinlersek caminin duvarına bir tuğla bile olsa, onun çok değerli olduğu söyleniyor...
Şimdi ben böyle yazıyorum ya, yine bizim mahalleden bazıları diyor ki “Senin başka işin yok mu ki” Müslümanlar ile uğraşıp duruyorsun... Keşke bilseler veya bilinse çırpınıp durduğumuz söylemeye çalıştığımız İslam adına yapılan yanlışlar veya yanlışları din diye insanlara takdim etmeleri...
Ki, bu konuda bu tür eleştirileri daha çok siyaset kurumuna yapmaya çalışıyoruz, onlara hatırlatmalar yapıyoruz...
Beyaz adamlara gösterdiğiniz hürmetin azıcığını halka yoksullara ihtiyaç sahiplerine gösterin diye, ikazlar hatırlatmalar yapıyoruz, duyarlar duymazlar o onların işi... 
İnsandan onun haklarından yanlış yapılan işlerden doğru yapılan işlerden söz ederken “kıstasımız” sadece Allah’ın rızası...
Biliyoruz herkesin kendince böyle dediğini de... Ama önemli olan söz değil, önemli olan eylem...
Yani nerde ne şekilde duruyor olmamız... Herkes kendi vicdanı ile hesaplaşmayı başarabilirse, duracağı yerde yanılmaz...
 Bunu der bunu söyleriz...