Bel ağrısı tedavisinde etkili yöntemler!

“Birden belim tutuldu, kalakaldım”, “Sabah yataktan kalkamıyorum, sağa sola dönerken belim kopuyor”, “Ayağıma kadar inen bir ağrı var, sanki oyuyorlar”, “Biraz ayakta kalınca kalçama bir ağrı giriyor, bacağım uyuşuyor”… Bu ve benzeri yakınmalardan şikayet edenlerin yani ‘bel ağrısı çekenlerin’ sayısı her geçen gün artıyor.

Toplumumuzda çok yaygın olan, her gün karşılaştığımız bel ağrısı şikayetlerinin hepsi farklı nedenlerden kaynaklanıyor. Bu nedenle tedavileri de farklı oluyor. Omurgaya binen yük ağrıları artırırken, hele bir de kişinin fazla kilosu varsa bu durumda bel ağrısı çekmek çok daha kaçınılmaz hal alıyor. Ağrı tedavisi (Algoloji) kliniklerine başvuran hastaların çok önemli bir kısmını bel ağrısı hastaları oluşturuyor.

Bel ağrısı nedeni olarak; bel omurgalarında kireçlenme, dar kanal, omurgalar arasında bulunan disklerin şeklinin bozulup dejenere olması, kalça ekleminin kireçlenmesi, iltihaplanması, bel kayması, omurga etrafındaki kasların sertleşmesi, spazma giren kalça kasının siyatik siniri sıkıştırması, olası bir tümör ile bel fıtığı ve bel ameliyatı sonrasında ağrının rahatlamaması hatta bazen daha da artması gibi bir çok neden sayılabilir.” Bu nedenle ağrıya yol açan nedeni doğru saptanarak, ona uygun şekilde uygun tedaviye en kısa sürede başlamak gerekir.

Bel fıtıklarının yüzde 95’inde ameliyat gerekmez!

Bel ağrısı şikayetleri içinde bel fıtığı en az sıklıkla görülenlerden birisi olmasına karşılık hastaların önemli bir kısmı, şikayetini “bende bel fıtığı var” şeklinde tanımlıyor. Bir kişiye bel fıtığı tanısı koyabilmek için MR görüntüsünün yanında mutlaka hastanın şikayetlerinin ve muayene bulgularının da bununla uyumlu olması gerekir.

Tedavi yöntemleri 5 temel başlıkta toplanıyor!

Bel ağrısına yol açan pek çok etken bulunduğundan, tedavi seçenekleri de ağrı şikayetine yol açan nedene göre değişiyor.

Bizim –Algolojinin- hasta yelpazemizde ilk üç uygulamadan fayda görmeyen hasta grubu yer almaktadır. Yani bunlar istirahat, ilaç ve fizik tedaviden fayda görmemiş ama ameliyat olması da gerekmeyen veya ameliyat olmayı istemeyen hastalardır. Algolojinin tedavi yöntemleri genellikle girişimsel yöntemler denilen, çoğu çeşitli iğneler ile skopi veya ultrason eşliğinde tam olarak problemin olduğu noktaya yapılan, son derece etkili tedavilerdir. Bunun dışında omurilik pilleri, kateterler, yine özel cihazlar kullanılarak yapılan radyo dalgası (RF- radyo frekans) uygulamaları gibi yöntemler de seçenekler arasında sayılabilir.

Dikkat! Bu şikayetler varsa!

Bacağından ayağına kadar inen ağrısı olan bel fıtığı hastası eğer ayak parmaklarının ucunda veya topuğu üzerinde yürüyemiyorsa, idrar veya gaitasını tutamıyorsa veya idrar yapamıyorsa, erkeklerde ereksiyon problemi oluyorsa, bu şartlarda hemen ameliyat olması gerekir. Bunun dışında, tüm tedavilere rağmen ağrı kesilemiyorsa bu şartlarda hastanın isteğine bağlı olarak ameliyat yapılabilir. Burada isteğe bağlı dememin nedeni tablonun aciliyet göstermemesi, ameliyat olunmazsa kısa sürede kalıcı bir nörolojik hasarın gelişmesinin beklenmemesidir. Yine dar kanal ve bel kayması şikayetleri de ileri dönemlerde ameliyat olmadan rahatlamanın beklenmediği diğer tablolardır.