Olur ya, bir gün hayata yenilirsen, veya başka bir şeye ne bileyim işte, üzülme kardeşim... Bir gün herkes yenilebilir, yıkılabilir insan, altta kalabilir, mahcup olabilir de, kimi zamanlar...
Ama unutma yenildiğin zamanları "not düş" bir yerlere, kalbine not düş, ya da masanın üstüne, avuçlarının içine düş not düş...Üzülme yenildim diye, yenildim diye insan olma vasıflarından vazgeçme...Yiğitlik bunu gerektirir, insan kalma mücadelesi bunu ister senden...Ve gerçek bir mümin olmak da...
Evinin bir duvarına not düş "kimi kereler yenilebilir insan" ülkelerde yenilebilir bazı kereler...Aşka yenilebilir sin, yenildim diye aşkım canını acıtma, sevdanın canını acıtma, kırma dallarını güzel sözlerin, sen hep dallı budaklı aşkların peşinden git...Sen hep içinde özgürlük olan dualar etmeye devam et...Bütün mazlumları bütün yenilmişleri sürgün edilmişleri koy o duanın içine...Kimsenin etmeyi bilmediği sözler et, aydan güneşten söz et...İkindi vakitlerinden, keçi sürülerinin koyun sürülerinin evlere döndüğü vakitlerden, ve kızların gözlerinin en aydınlık olduğu vakitlerden...
Yenilmek her zaman teslim olmak değildir, kollarını kaldırmak değildir, tamam demem değildir yenilmek kimi zaman...Tamam canı acır insanın, insanın kalbi acır, gözlerimde kocaman yağmurlar birikir, ama sever yine ülkesini, toprağını sever, ve aşkından vazgeçen değildir...Bilir misin adı Türkiye olan bizim ülkemizin, değişik zamanlarda çok canını acıtmışlardır kafirler, kendilerini kurtarıcı sandıklarımızın çoğu, canı acıttlar ülkenin...
Kimisi yağma etti, kimisi talan etti, kimisi insanlarını zindanlara topladı...Neler ne zulümler, ne yoksulluklar, ne açlık zamanları gördü bu ülke insanları....Unutmamak için elimizden geleni yapalım bu günleri...
Neden dedim bunları, neden söyledim?
Şimdilerde yine "yeni çağın bu karanlık durağında" bizden teslim olmamızı, Ülkenin teslim olmasını istiyorlar yeryüzü zalimleri...Teslim olun diyorlar, teslim olmazsanız biz yapacağımızı biliriz diyenler bile var...
En çok batılı kafirler...
En çok Amerikalı kafirler...
Hepsi el birliği ederek...
Güç birliği ederek...
Söz birliği ederek....
İnanç, ve silah birliği ederek işte.....
Sonra Kiliseler...
Havralar.....
Ve İsrail....Siyonizmin orduları...
Hatta bazı krallar "İslam ülkelerinin başına bela olmuş" zalim krallar...
Ve onların içimizdeki uzantıları....
Kimi solcular,kimi sağcılar....
Kimi İslamcılar...
Kimi komünistler...
Beyaz adamlar sürüsü...Şu "İstanbul'u istila edenler, Antalyayı talan edenler...Dağları taşları denizleri kıyıları talan edenler...
Kimi Türkler...
Kimi Kürtler...Kimi siyasetçiler, kimi gazeteciler yazarlar, hani şu asistanlarını metres edinenler, hepsi dahil...Çoğu çok zalim, ve çok iki yüzlü...Çoğu çok fazla alçak, ve çok çıkarcı....
Kent soytarıları...Borsacılar, bankacılar, iş takipçileri Ankara'nın...
Anla insan kardeşim, ne olur anla...Bir birimizi anlayalım, dinleyelim bir birimizi...Bir birimizin gözlerine bakmaktan korkmayalım, utanmayalım...
Ne çok düşmanı var bu toprakların...
Anla "ne çok" düşmanı var bu Ülkenin...
İnandığımız dinin ne çok düşmanı var içte dışta....
İman ettiğimiz kitabın...
Peygamber İbrahim'in...
Peygamber Musa'nın...
Ve efendimiz Muhammed'in ne çok düşmanı var, bilelim bunu...
Bunların her biri teslim olmamızı, ve kendilerine itaat etmemizi istiyorlar...Köle kalmamızı "ve hep" kendilerinin emrinde olmamızı istiyorlar...
Ve kendi putlarını, kendi kutsallarını kutsamamızı istiyorlar...Bundandır dört bir yanımızı kuşatma altına almaya çalışmaları...
Öyleyse bize düşen...Zulme ve zalime direnmektir...Yalanlara ve karanlığa direnmektir...Umutlarımız ile oynayanlara direnmektir...Işığımızı söndürmek isteyenlerin kimler olduğunu bilmektir bize düşen...
Yenilsek bile, teslim olmamaktır...Özgürlükten vazgeçmemektir...Bir birimizin kalbinden tutmak, bir birimize sahip çıkmaktır bize düşen...Ne yapayım, bu kadar diyebiliyorum diyeceklerimi...Biraz da sen de, ne denmesi gerekiyorsa...Sen de bir şeyler söyle...Umut dolu sözler et mesela...Üzülme yarınları aydınlık olacak bu ülkenin de...Buğday kokuları geri gelecek şehirlere de...De bir şeyler...
