Hani denir ya, önce hastalık teşhis edilmeli, bilelim asıl sorunumuz, asıl hastalığı ülke insanın, ve de Müslümanların ahlaklı olamamak, ahlaklı olmak için de bir gayretinin olmaması…

Ve de kendince ahlaki kurallar koyması, Aziz Allah’ın hiç razı olmayacağı…
Bunları dedik diye, kızmanın bu ne demek demenin, bir manası yok…

İnsanın içinde bulunduğu durum, sevinecek bir durum değil…

Sevinecek  mutlu olacak bir durum değil, sokakların şehirlerin durumu…

Keşke bunlara kafa yoran, yüreğini koyan kişiler olsaydık…
Emperyalizm her şeyimizi elimizden aldı, ve biz de kuzu kuzu teslim olduk, onun iğrenç kollarına…
Önce ahlaktan, ahlaklı olmaktan neyi kast ettiğimiz önemli…

Yalanın bulunduğu, insanın insanı kandırmaya kalktığı, insanın insanı üzdüğü, insanın insanla kavga ettiği, insanın insanı çekemediği  yerde ahlaktan söz edilmez…

O zaman kendimiz kendimize söyleyelim soralım, sağımız solumuz yalan ile, yalan söyleyen insanlar ile dolu değil mi?
Mesela biz kendimiz yalan söylemeyen bir insan mıyız? Neden ihtiyaç duyuyor insan yalan söylemeye, bunun için öne sürdüğümüz bahaneler Müslüman’ca mıdır?
Günümüz insanı İslam’ı ve Müslümanlığı bile kendi çıkarına kullanan oldu…
Üç beş kuruş daha fazla kazanma adına, veya birkaç avuç dünyalık edinme adına, yalan söylemeyen kaç kişi var aramızda?
Kaç esnaf, kaç iş adamı, kaç satıcı var…
Yalan söylemezsen, dürüst olursan bir iş yapamıyorsun arkadaş diyenler kimler?
Bunun neresi ahlaklı olmaktır?
Halimizi durumumuzu bilelim diye, böyle açık ve net şeyler diyoruz...

Ama ne var ki, bir çok yalanı yalandan saymaz olduk, kendimizce çıkış yoları bulduk, bunlar da yalan mı dedik, avuttuk kendimizi…
İnsan kendine yazık etti, insan farkında olmadı her yalanın insanı kirlettiğini…

Ne dilimiz dil, ne dinimiz din, ne ahlakımız ahlak, ne sözümüz söz…
Ama yine de kendini savunuyor insan, yine de utanır gibi oluyor…Kim bilir bel ki, bu küçük utanma hallerimiz bize ışık tutar bir gün…
İnsan neden bu kadar kirlendi sanıyorsunuz…

Her yalan insanın kalbine ve yüzüne bırakılan kara bir lekedir, varsın bilmek istemeyenler bilmesinler…
Ahlaki değerleri olmayan, ahlaklı olmak için bir endişesi olmayan insanların her şeyi her türlü kötülüğü, her türlü olumsuz işleri yapmaya hazır insanlar olduğu söylenir kutsal metinler de…
Yani kısacası, yalan söyleyen insan her türlü şeytani işleri yapmaya hazır insandır…
Savunduklarımız, yaptıklarımız, işlerimiz amellerimiz eylemlerimiz sözümüz İslam’a uygun değilse, İslam’ın sınırlarını zorluyorsa bu bir kirlenmedir…

Her kirlenme de, ahlaksız bir tutumdur insan için, insan kendi buna evet demese de…
Ahlaklı olmayı öncelemeli insan, uyup iman ettiği ilk kural olmalı ahlaklı olmak…

Ve ahlaktan söz eden her insanın Rabbi ile arası iyi olmalı…

Kendi dediklerini değil, Onun dediklerini yapmalı ki, yenilmesin karanlığa..
Zalimlerden olmasın, Müşriklerden olmasın, iki yüzlülerden olması…

Sevsin mazlumu ve yoksulu…

Açların üşüyenlerin derdine derman olmanın gayreti içinde olsun…

Bilsin ki, ahlaklı olmanın ilk şartı böyle davranışlar sergilemektir, merhameti vicdanı sokağa çağırmaktır..
Selam ile kalın..