Ey sabahına gün saydığım sevgili
Karanlık odalara adını kazıdığım, ellerim kan içinde
Veda sözcüğü şiirlerimin, uzun bir yoldayız bırakıp gitme
Düşlerimin yaramaz kadını
Gönül yurdumun eli kanlı yezidi...

Nereye bakarsan bak/isterse yansın kent, gücüm yok kendimi bile söndürmeye
İstersen ölüm gelip otursun yanı başıma uğrunda aklımı kaybettim ben
Bir daha bin kere daha duy
Ben seni sevmekten vazgeçecek değilim...

Unutma bu zalim yalnızlığı
Bu can sıkıntılarını
Ağırdan yürüyen bu saatleri
Bu yosma şiirleri
Yarısı dişlenmiş sevdaları
Vazife icabı sevişen kadınları
Satılan ayetleri marketlerde...

Durup durup Çoğalan öfkeleri mi?
Sonra 
Bu uzun boynuzlu adamları da unutma...

Yine sonra
Yaşamaya ve ölmeye bahanesi çok kızları
Babamın kırk yaşına girmeden neden öldüğünü
Ve neden yattığını anamın eşkıyanın kardeşiyle
Çıkıp gelip sen anlatmazsan, ben anlatacağım zalimlerine dünyanın...

Aldırma sevdiceğim bu çağ/zaten kirliydi demezsen
Elini omuzlarıma koyup
Gözlerini gözlerime
Üzülme fakir olarak ölmek
Yoksul olarak sevmek suç değil demezsen
Unutacak değilim yaptığın zalimliğin büyüklüğünü, mısır ekmeği kokusu ellerin ellerimde...

Uzaklığa aldırmadan, yağmurlara aldırmadan
Yol kesicilere aldırmadan
Bu fırtınalara bu vurgunlara aldırmadan
Gelip oturmazsan sol yanıma
Dağın olmaya geldim demezsen, ne bileyim işte
Kar yağsa da üşürüm/güneş doğsa da
Bu ayrılıklar böyle zalim iken
Varsın ne anlatırlarsa anlatsın din adına konuşanlar
Umurumda olmaz kıyametin ne zaman kopacağı
Ve ne zaman geleceği mehdinin...

Çünkü sevgilim, çünkü denizlerin ıslak saçlı kadını
Oltamı attım gözlerine
Ölürken gözlerin gözlerime kanasın diye...