Her yıl olduğu gibi bir“Analar Günü”nü daha geçti. Bu özel günde duygularımı nasıl anlatabilirim ki; Anasızlık çok acı, yaşamadan bilinmeyecek bir duygu. Bunu ancak anasını kaybetmiş olanlar anlayabilirler. Belki de birçoğunuzla bu acı duygular ortak paydamız. Belki de birçoğunuzun benim gibi anası hayatta değil. Ben anamı kaybedeli 1 yıl 4 ay oldu.2020 yılının en kötü ve unutulmayacak  bir gününde, Atalarımızın söylediği : “Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar” sözüne binaen; Anam Başkent Hastanesi yoğun bakım servisinde yaşam mücadelesi verirken, beni  hisettigini nasıl ağladığını, nasıl gözyaşlarını  döktüğünü ömrümün son nefesine kadar unutamam. Sizlerinde mutlaka unutamadığınız acı anılarınız vardır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)  bir Hadis-i Şerif'lerinde; “Cennet anaların ayaklarının altındadır” diyerek analarımızın ne kadar değerli ve önemli olduğunu buyurmuştur. Eli öpülesi analarımızın kıymetini değerini bilelim. Anadır, gecenin bir saatinde sıcacık yatağından kalkıp karnımızı doyuran. Anadır, hastalandığımızda sabahlara kadar başucumuzda uykusuz bekleyen. Ana nefestir; Allah kimseyi nefessiz bırakmasın. Anası olmayanın babası da olmaz. Analarımız olmasaydı hayat merdivenlerini kolay kolay tırmanamaz, belki de bu gün bulunduğumuz mevki ve makamlara gelemezdik. Atalarımız bu gerçeği “Anasız kuzu melemez” ve "Ana hakkı ödenmez" sözleriyle çok güzel ifade etmişlerdir. İşte analarımızın bizler için neler yaptığını, nelere katlandığını bizim ise nasıl teşekkür ettiğimizi anlatan güzel bir yazı! 
1 yaşınızdayken, sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz. 
2 yaşınızdayken, size yürümeyi öğretti. Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz. 
3 yaşınızdayken, size özenle yemekler hazırladı. Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz. 
4 yaşınızdayken, elinize rengârenk kalemler tutuşturdu. Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz.
 5 yaşınızdayken, sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz. 
6 yaşınızdayken, okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda “Gitmiyceeeeeeem” diye ağlayarak teşekkür ettiniz.
 7 yaşınızdayken, size bir top hediye etti. Komşunun camını kırarak teşekkür ettiniz. 
9 yaşınızdayken, size dualar öğretti. Siz, her seferinde unutarak teşekkür ettiniz. 
11 yaşınızdayken,sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü. "Sen bizimle oturma!" diyerek teşekkür ettiniz. 12 yaşınızdayken, zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi. O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz. 
19 yaşınızdayken,okul masraflarınızı karşıladı. Sizi arabayla kampusa götürdü ve eşyalarınızı taşıdı. Arkadaşlarınız alay etmesin diye kampus kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz. 
21 yaşınızdayken, iş hayatı ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi. "Ben, senin gibi olmayacağım." diyerek teşekkür ettiniz.
 22 yaşınızdayken, kep giyme töreninizde size gururla sarıldı. Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz.
 25 yaşınızdayken, düğün masraflarınızı karşıladı. Sizin için hem mutlu oldu, hem çok duygulandı. Siz, dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz. 
30 yaşınızdayken, bebek bakımı hakkında size akıl vermek istedi. "Artık bu ilkel yöntemleri bırak!" diyerek teşekkür ettiniz.
 40 yaşınızdayken, sizi arayıp bir akrabanızın doğum gününü hatırlattı. "Anne, işim başımdan aşkın!" diyerek teşekkür ettiniz.
 50 yaşınızdayken, o çok hastalandı. Hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu. O'na yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür ettiniz. 
Derken, bir gün... O, öldü. O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü... VE BİR HİKÂYE: 'Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı. Telefondaki ses annesine aitti. Telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti? Annesi 'nasılsın oğlum iyi misin?' diye sordu. Oğlu şaşkın bir ifadeyle 'iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyimisiniz?' dedi. Annesi 'biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim' dedi. Oğlu da 'anne bunun için mi aradın saat sabahın üçbuçuğu yarında konuşabilirdik' Deyince annesi de 'rahatsız mı ettim oğlum?' dedi. Oğlu 'evet anne rahatsız ettin' deyince annesi '30 sene önce sen de beni busaate rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun' Ananız hâlâ yaşıyor ve sizinleyse, şimdi onu her zamankinden daha çok sevin. Bu duygu ve düşüncelerle, dünyanın en kutsal görevini üstlenen, varlıklarıyla hayatımıza anlam katan eli öpülesi bütün analarımızın ve yüreği evlat acısıyla dolu olan tüm şehit analarımızın analar gününü en içten dileklerimle kutluyor, hayatta olanlara sağlıklı ömürler,ebediyete intikal etmiş analarımızaCenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad mekânları cennet olsun.