Turizm Beldesi Alanya yine kış aylarını sessiz kapatıyor. Yeleşik yaşayanlar kısmen de olsa bir canlılı yaşatıyor ama Oteller boş,Yurist hareketi yok.Yani kış turizmi yapılamıyor. Sezonda çalışan “Personeller” bir anda kapıda buluveriyorlar kendilerini.

Bir çok insan hem de, sokaklara adeta sürükleniyorlar.Bir çoğu evli, bir çoğu çocuklu.Ev kiraları malum, ne yiyecek, ne içecekler?

Nasıl geçinecekler? Kimin umurunda?

Ya Esnaflar? Onların durumu daha mı iyi? 3-4 ay çalışıp, aylarca kepenk kapatanlar var.

Turizm Beldesi ALANYA... Otel ücretleri malum. Düştükçe, düşüyor. Her şey dahil, ortalığı toz duman etti.

İşte yerli turistin farkı da burada başlıyor. Türk vatandaşı, yemesini içmesini, açıkçası para harcamayı sever. Bir de buna hani şu renkli renkli kredi kartları hayatımıza girdi ya, deyme gitsin.

Gazipaşa Havaalanı yavaş yavaş rüya olma yolunda idi ne oldu. Sivil bir hareket olsa, belki ses getirir, ve dikkate alınabilirdi. Antalya artık taştı, bıraksalar da Alanya'da yaşayan yerli ve yabancılar bu Gazipaşa Havaalanı'ndan istifade etse, hiç olmazsa iç turizm ölü sezonda Alanya’ya hareket getirse.

Burası Türkiye, büyük şehirlerdeki “Rantlar” aldı başını gidiyor, bu gelişmeden Alanya’nın da ”Pay” almasının önünü kesmesinler. Alanya ve çevresi, Gazipaşa ve çevresi bunun hesabını sormaz mı? Soracak elbette.

Bir heyecan furyası oldu. Havaalanı açılışı, rant hemen oraya da girdi.

Yüklü miktarlarda araziler satıldı, ya sonra... Gazipaşa yine sessizliğe kapandı.

Bunun hesabını halkımız seçimlerde soracak.

Alanya halkı bu gözden çıkarılmasının hesabını tabiki soracak. Binlerce insan ekmek parası peşinde, binlerce insan geçim derdinde.

Pazara markete yaklaşılmıyor, her şeye zam, her şeye zam.

Alanya yeşilini kaybetti, muz bahçelerini kaybetti. Portakal, mandalina bahçelerini kaybetti, adeta beton yığını haline geldi. Alanya'nın arkasını dayadığı dağlarda, taş ocakları çirkin görüntüler veriyor. Bu dağları oyduranlar, neden taş çıkartma işi bittikten sonra ağaçlandırma şartını anlaşmalara koymuyorlar?

Artı Alanya’nın tek tutunacak dalı da “Deniz Turizmi” bunu da elimizden almasınlar.

Hayat pahalılığı çok arttı. Acabalarla bu hayat geçmiyor beyler, geçmiyor. Mutfakta tencerelerin kaynaması gerekiyor!

Taksi Şoförleri köşe başlarında, başlarını ellerinin arasına almış kara kara düşünüyor! Acaba akşama evlerine ekmek alabilecekler mi?

Turizm beldelerinde çalışanlar, kapıya bile çıkmaktan korkuyorlar! Neden? Yaşamak gerekiyor, ekmek parası ve bir tencerenin kaynaması lazım.

Her şey birbirine lazım, tencere sebze ister, et zaten ateş pahası ondan geçtiler. Tavuk da günden güne artıyor. Ocak devamlı zamlanan tüp ister, en önemlisi de kuşa döndürülen içi hamur ekmek ister, ekmek!

Bu vatan bir bütündür. Her köşesine sahip çıkıp, kalkınmasına da el birliği ile yardımcı olmak zorundayız.

Türkiye’nin ekonomisi şu anda sessizliğe gömüldü. Nereye gidiyoruz?

Doğuda canlarımız, askerlerimiz, kış şartlarıyla boğuşuyor, içimiz her konuda sızlıyor..

Biz hala topraklarımızı ve kar getiren yerleri satıp, borç ödemeye çalışıyoruz!