Bu soruyu sormamız gereken o kadar çok insan var bu ülkede...

Hatta kendimize bile sormalıyız bu soruyu...

Çünkü din adına,ahlak adına,dürüst olmak adına, kadınlara o çok fazla  sorumluluk veriliyor ki...

Genelde erkekler tarafından kadınlara yüklenen bu sorumluluğun pek çoğu Allah'ın kadınlara yüklediği sorumluluk değil...

Çoğu zaman dediğim gibi, yine diyeceğim, kimilerinin canını sıkacak sorular aklımıza düşen sorular...

Sahi beyefendiler, siz bu kadar sorumluluğu nasıl yüklüyorsunuz kadınlara, Allah'ın yüklemediği? İman ettiğimiz Aziz İslam kadına da, erkeğe de, aynı sözleri demiyor mu? Aynı sorumluluğu vermiyor mu ki, neden kendini parçalıyor kimileri?

Aynı dürüstlükten, aynı iyi olmaktan, aynı ahlaktan söz etmiyor mu kadına da, erkeğe de, sizler bütün suçu kadınlara yükleme gayreti içindesiniz sahi?

Mesela aziz kitabın neresinde deniyor zina eden kadın günahkar ve ahlaksız diye de, aynı şeyi erkeğe demiyor? Kadın ve erkeği birlikte sorumlu tutmuyor mu din, işledikleri günahlardan? Neden kimileri hep kadını suçlu görmekte ısrar etmekte?

Neden, ama neden zina eden kadını ahlaksız diye dışlayan toplum, zina eden bir erkeği dışlamıyor muradı ahlaktan söz etmekse? Neden alkışlanmak ta erkekler, böyle suçların günahların işleyicileri oldukları halde toplumun çoğu tarafından? 

Bu yasaları koyan kim, veya kimler? Kimler bu işlerin böyle anlaşılmasını isteyenler?

Daha net anlayabilelim diye...

Mesela bir köyde veya bir mahallede "herhangi bir kız ya da kadın" bir erkekle veya bir delikanlı ile konuşunca, lekeleniyor da, aynı suçu işleyen erkek neden aynı şekilde lekelenmiyor  ayıplanmıyor toplum tarafından?

Bu ahlak kurallarını kim koyuyor, kim çiziyor bu bıçak sırtı çizgileri?

Aziz Allah'ın böyle bir çizgisi olmadığına göre, ve Onun yanında kadın ve erkek eşit günah işleyenler olduğuna göre, kendilerince yasa ve kural koyanlar, nasıl Allah'tan kitaptan dinden söz edebilirler...

Oğullarını kendine dert edinmeyen bir toplum da "işte o oğullar" kendi yaptıkları pis işleri yok sayarak, kızları ve kadınları öldürme hakkını bulurlar kendilerinde, hem de namuslarını temizlemek adına...

Ve kendi arzuları doğrultusunda kurallar koyanlar da o katillerin suç ortakları işte...

Neden mi yazıyorum bunları, veya neden mi önünüze koydum? 

Bir şeyleri yeniden düşünsün diye, kendilerine Müslüman diyenler...

Diyoruz ki, efendiler bunları böyle yapmaya hakkınız yok...Hakkınız yok Allah'ın kurallarını kendi kurallarınızla değiştirmeye...

Kızları kadınları günahın merkezi haline getirmeye hakkınız yok...

Elbette onların da hakkı yok, İslam’ın izzetini kirletecek işler yapmaya, ama sizler neden kendinizi muaf tutuyorsun, yaptığınız pis işlerden?

Camiler de vaazlar, okunan hutbeler, din ve ahlak üstüne verilen konferanslar,  bu konularda yazılan kitaplar, cemaatlerin efendiler, tarikatların şeyhleri "her biri" kadını terbiye eme üstüne, her biri kadını ahlaklı ve namuslu olmaya çağırma da...

Kadınlar şöyle olmalı, kadınlar böyle olmalı, kadınlar şunlara şunlara dikkat etmeli, şöyle giyinmeli, dışarı çıkarken süslenmemeli, koku sürünmemeli namusuna dikkat emeli, ayak seslerini duyurmamalı...

Tamam bütün bunlar doğru olsun, öyle kabul edelim...

Ya erkekler? Erkeklerin kuralları yok mu, Müslüman olma adına? Onların uyması gereken kurallar nerede hangi kitap da...

Hangi efendinin böyle bir derdi var...

Sahi erkekler nasıl giyinmeli sokakta, nasıl konuşmalı...

Maşallah küfür ve kurşun sesinden geçilmez oldu şehirlerin sokakları..

Erkeklerinde edepli olması gerektiği neden denmez, neden anlatılmaz küfür etmenin, küfürlü konuşmanın, bir ahlaksızlık olduğu...

Neyse...

Böyle bırakalım...

Yoksa daha fazla canımız acıyacak...

Bu savaş günlerinde de, bu kadar acıyı kaldıracak durumda değilim...

Hoşça kalın...

Kardeşçe kalın...

Unutmayın kadına da erkeğe de eşit muamele edecek Allah günahları varsa...

Yani orada iltimas ve torpil yok, kayırma yok...