Kendilerini milletin efendisi sananlar milleti duymuyorlar, duymak istemiyorlar, işlerine gelmiyor halkı, insanları duymak... Ama “Her şeyi biz biliriz. Her şey bizim dediğimiz gibi olmalı” demeye devam ediyorlar... Hangi partiden oldukları önemli değil, halka efendilik yapmaya, yukarıdan bakmaya, halkı özellikle, yoksulları yok saymaya ezik görmeye devam ediyorlar...

Mesela kendi oğulları 15 bin liralık ayakkabı giymeye, kızları 12 bin liralık eşarp takmaya devam ederken, yine milyonluk arabalar ile hava atarlarken halka...

O efendiler ömrü çalışmakla geçmiş kimi yaşlı insanlara “On bin lira neyinize yetmez” diyorlar, açık acık hiç utanma duygusu bile taşımıyorlar bunu derken...

Ve sonra ellerine geçen imkan ile yakaladıkları fırsat ile veya sahip oldukları makam ile, halkın parasını har vurup harman savuruyorlar, talan ediyorlar, hatta el koyuyorlar...

Onun için sana münacatımdır Allah’ım, duamdır yalvarmamdır...

Hangi partiden olursa olsun, hatta hangi gruptan, cemaatten olursa olsun, makamı, mevkii, yetkisi ne olursa olsun...

Hangi makama, yetkiye sahip olursa olsun.

Kim kimler hakkı olmadan, emeğinin karşılığı olmadan bu yoksul milletin, yetimlerin parasına hakkına el uzatmışsa, üstüne yatmışsa çocuklarına zerre miktarı bile yedirmiş ise, yerleri cehennem olsun...

Hesap günü hesap veremez olsunlar, hesap günü rezil rüsva olsunlar...

Büyük suç dosyası olarak, günah dosyası olarak karşılarına çıksın hesap gününde...

Çünkü çok fazla çalıyorlar, çırpıyorlar, çok fazla el koyuyorlar, çok fazla talan ediyorlar halkın parasını hakkını...

Konuşurken hak hukuk diyorlar, ama asla umurlarında değil hak hukuk, fakirlerin ne yediği, ne içtiği, nasıl barındığı umurlarında değil...

Bunlar sana malum Allah’ım...

Biz bunlardan razı değil, olanlara itiraz ediyoruz, ama onların umurunda değil bizim itiraz etmemelerimiz...

Arkadaşlar yalnızca varsılların sözlerini duyuyorlar, onların seslerine kulak veriyorlar, çünkü soygun yaparken, talan yaparken, yoksulun, fakirin ve halkın hakkına el koyarken, çoğu kez ortak hareket ediyorlar...

Mesela birlikte talan ediyorlar şehirleri, birlikte talan ediyorlar dağları, ormanları, dereleri, denizleri...

Birlikte yiyip, birlikte içiyorlar, birlikte kumar oynuyorlar, birlikte maça gidiyorlar...

Ama hiçbiri bir yoksul evine girmiyor, bir fakir sofrasına oturmuyor. Dillerinde düşürmedikleri halkı yüreklerinde tutmuyorlar...

Sen bilirsin Allah’ım, sen bilirsin...

Kim kimler hangisi bu halkın hakkını gasp etmişse, yoksulun, fakirin umudunu gasp etmişse ve bunları yapmak için yalan söylemişse...

Öteki dünyada, hesap gününde halkın hakkını, yoksulların hakkını, yetim çocukların hakkını onlardan gram gram tahsil et Allah’ım...

Ve kendi hakkını Allah’ım kendi hakkını onlara bırakma... Çünkü onlar en çok senin mülkün olan yeryüzünü talan ettiler...