Dünyanın her yanında ve özellikle İslam ülkelerinde var, bu liderleri ilahlaştırma hastalığı...

Ama biz Dünyayı da, başka ülkeleri de, bir kenara koyarak kendi ülkemizden söz edelim...

Birlikte konuşalım bu konuları konuşulması gerek çünkü...

Açık açık söyleyelim, liderlerimizi önderlerimizi efendilerimizi tarikat şeylerini Tanrının yerine olmasa bile, yanına koymaya çalışan, ve tavrımızı savunan insanları olduk bu ülkenin...

Bakın onlar bunlar şunlar demiyorum, fakat ülke nüfusunun yüzde sekseni böyle...

Hayır öyle değil diyen var mı, hayır sen yanlış sözler ediyorsun, yanlış  bir duruş sergiliyorsun diyen var mı?

Yanlış sözlerim, yanlış bilgilerim varsa mesela "kardeş bu sözün burası değil desin birisi, veya bu bilgi doğru değil" desin dostça, ve doğruyu bulmak adına konuşalım işte...

Mesela bu ülkede Parti liderlerinin, cemaat önderlerinin ağabeylerinin, tarikat şeyhlerinin Allah'ın yanına konmadığını söyleyecek var mı?

 

Onların yanlış yapmazlar, yanılmazlar, yaptıkları her işte bir hayır vardır diye inananların sayısı az mı ülkemizde...

Hele dini liderlere tarikat şeyhlerinin  böyle olduklarına inanmıyorlar mı, sevenleri tabileri?

Kendi tarikatlarına girenlerin kesin kes cennetlik diyenlerin olduklarını söyleyenler yok mu, veya şeyhinin elini öptüğü zaman cenneti garantilediğine inanlar...

Yok arkadaşlar, hep birlikte insana yazık ediyorlar bu arkadaşlar, dine yazık ediyorlar, çok fazla kandırıyorlar insanları, çok fazla talan ediliyor insanların duyguları, yok öyle bir şey...

Benim yüzümü görürsen, benim elimi öpersen, hatta benim yolumdan gidersen cennete gidersin diye, kimseye söylemedi Peygamberimiz Muhammed Mustafa, binler selam olsun...

Hatta kızı Fatıma'ya dedi ki "Babanın Peygamber olması seni aldatmasın, hesap günü için hazırlıklı ol" Allah'ın huzurunda mahcup olmayacak işler ibadetler kulluk yap...

Ama yine söyleyelim gitsin...

Kimilerinde Allah korkusu hesap günü korkusu kalmamış, yalnız kendilerini pazarlamaktalar, kendilerini Allah'ın vekili sanmaktalar, ve Aziz İslamı parça parça etmekteler...

Ne yazık ki, onları takip edenlerde, onları sevenlerde, onları kurtarıcı kabul edenlerde aynı çirkin oyunun tezgahında kendilerini perişan etmekteler...

Bütün kutsal metinlerde Peygamberler için denir ki "onlar sizlerin içinden çıkanlardır" ve sizler gibi yerler, sizler gibi giyinirler, sizler gibi konuşurlar, sizlerin oturduğu evler gibi evler de otururlar...

Ya şimdi? Ya şimdiki efendiler? Kaçının hayatı insanların hayatlarına benziyor, kaçının umurunda insanların aç ve perişanlık içinde olması? Sahabeden bir kişi bile aç sa, karnı tok yatmamıştır Muhammed Mustafa yatağına...

Bütün bunları konuşalım istiyorum...

Kırıp dökmeden, bir birimizin canını acıtmadan, üzmeden konuşalım...Gerçekten yeniden konuşulması, gündeme taşınması gereken çok şey var bu ülkede, çok yanlış olan...

Ve bunların her biri bizim geleceğimizi, çocuklarımızın geleceğini ülkemizin geleceğini derinden etkileyen şeyler...

Siyaset dünyası ayrı bir felaket...

Parti liderlerini ilahlaştırma Allah'ın yanına koyma hastalığı orada da, aynı felaket...

Sanıyorlar ki, o liderlerler yanlış yapmazlar, yaptığı her niş doğrudur...

Yok öyle bir şey, onlarda onlarca yanlış yapabilirler, yanlış iş yapabilirler, yanlış karar verebilirler...

Ama ne yazık insanımızın pek çoğu öyle düşünmüyor, ve bu çok acı bir durum ülke adına...Bu konuda söylenecek çok söz var, ama bu kadar yeter diyelim bu savaş günlerinde...

Ve son olarak İbn Haldun'dan bir tespit aktaralım...

Der ki büyük bilge siyasetçiler için, veya partiler duysun diye "Bir siyasetin başına gelebilecek en büyük felaket, yöneticilerin ilahlaşmasıdır ki, ilahların kavgası herkesi ifsad eder...

Ne yazık ki, din önderleri de, siyaset önderleri de, daha başka önderler de, şimdilerde bu ifsadı yapmaktalar....

Yani yazık oluyor bu ülkeye ve ülke insanına...

Umarım anlarız bir birimizi...

Başımıza gelenlerin bir çoğu da, bir birimizi anlamak istemediğimizden geldi...

Hoşça kal ey insan...

Hoşça kal aziz İnsan....