Böyle diyor İsmet Özel Usta...Dünyaya alışan şiir yazamaz, çünkü şiir yazmak çok ciddi iştir onun İçin, söz etmekte öyle...Öyle önüne gelen söz etmemeli ona göre, çünkü söz vardığı yerde iyi veya kötü tahrifat yapar...Mesela önüne gelen din de anlatmamalı,hele kendi yapmadıklarını kimse söylememeli başkalarına...Zira öyle buyurur İslam, kendi yapmadıklarınızı başkalarına söylemeyin...

Farkında mısınız? Çoğu insanın başkalarına dinden söz ettiği bir ülkeyiz şimdi, ama  neredeyse kimsenin çok Müslüman kalmak istemediği...

Ne çok dağıldık be kardeşim...Şimdi biz bu sözleri mi eder olmalıydık? Müslümanların var olduğu, yaşadığı yerlerde,yazılacak söylenecek şey mi bunlar? Biz bunları çoktan halletmiş olmamız gerekmiyor muydu? Ama aklımız dağıldı imanımız dağıldı kalbimiz dağıldı, evlerimiz dağıldı...En yakınlarımızla bile birlikte oturmayı beceremedik, Müslüman olmaktan söz ederken...

Neden mi dedim bu sözü?  Çünkü Müslümanız filan dediğimiz halde hayatımızı, çocuklarımızın hayatını evimizi İslamın istediğine uygun olarak inşa edenler değiliz...Çok acı sözler  bunlar, çok kahırlı sözler, ama gerçek bu...Kendimizi boş yere avutmayalım diye, hatırlatmaya çalışıyorum kardeşçe...Gerçekten kendimize gelelim, evlerimize dönelim, İslama dönelim diye bu hatırlatmalar...

Ne olduğumuz nasıl olduğumuz, yaşadığımız solaklardan belli değil mi?

Elbette bazı şeyler net yazıp söylemezsek muradımız hasıl olmaz...

Duvarın öte tarafından konuşmaya hiç gerek yok, yüz yüze konuşmamız gerekli artık...Hep demeye çalışıyoruz, bir daha diyelim, çok fazla yoksul muhtaç ihtiyaç sahibi  kimsesiz  insan var, yaşadığımız şehirlerde, ve biz onların her birinden sorumluyuz...

Artık birileri bize söylemeli bu gerçekleri...Öyle üç kere beş kere  umreye gittim demekle olacak işler değil bunlar, her yanımız yangın yeri...

Kendi rahatları yerinde olanların, ve bundan memnun olanların anlayabileceği işler değil bu işler...Sonra şu filim artistleri gibi giyinmeyi marifet sanan, sonra dinden söz eden adamların da...

Haydi deyip soralım...Mesela Artık Ramazanın son günü, oruç günlerinin sonu...Bu bir ay içinde kaç yoksul veya yetim getirip oturttuk soframıza, veya biz kaç yoksul ailenin sofrasını paylaştık kendi evlerinde? Yapabilenlere, becerebilenlere selam olsun...

Kimseye dünya işlerinden uzak kalın filan demiyoruz, ama yaptığımız işler, söylediğimiz sözler yazdığımız yazılar oturduğumuz evler Aziz İslama uygun olsun diyoruz, hesap günü var diyoruz...

Rahman ve Rahim olan Allah'ın ikazlarını hatırlayalım diyoruz...Aziz kitabı anlayalım dinleyelim, hayatımızda uygulayalım diyoruz, Müslüman olduğumuzu söylüyor  iddia ediyorsak...

Yine diyoruz...İsmet Özel ustanın dediğinden yola çıkarak "dünya ya alışan, dünyayı çok fazla seven" insanların yapacağı işler değil bunlar...

Dünyaya tutunmaya başlayan insanların akıllarına başka bir şey gelmediğini, ölümü hatırlamadıklarını, merhametli yanlarının kalmadığını vicdanlarını köreldiğini bilmeyen mi var?

Aslında dünya çoğumuzu çok yordu...Sonra çok berbat şarkılar dinlettiler bize...Mimarlarımızın çizdiği her plan çok berbattı, evlerimiz ev değil...Tavan aralarına sıkışıp kaldık çoğumuz...Ne kuş sesi var, ne kuşların yuva yapacağı dal var...

Anlaşılacak sözler edebildik ise ne güzel...Edemedik ise, öğrenmeye devam edeceğiz sayenizde...Yeter ki bir birimizi önemseyelim, bir birimize değer verelim...Söze değer verelim yeter ki...

Hoşça kal....Umutlarımız da ihlas olsun...Yolumuz Allah'ın rızasına uygun olsun...Başka bütün yollar çıkmaz sokak...