Arkadaşlar, yani şehri yönetmek için Belediye başkanlığına adaylığını koyup ahalinim önüne çıkanların her biri… Çok şey diyorlar, uzun uzun konuşuyorlar anlatıyorlar, ama hiç birinin ağzından çıkmıyor, toprağı dağları ormanları ağaçları kuşları aziz bileceğiz, sözü…

İnsanı aziz bileceğiz diyen yok…

Doğrudan siyasetin içine girerek dillendirmek istemem ve demek istemem, şu partinin bu partinin adayı diye, her biri işte… 

Varsın onlar birbirleriyle kavga ededursunlar, birbirlerini kötüleyip dursunlar, biz onların birbirlerine kullandıkları dili kullanmayacağız, bu yazılarda… 

Öncelikle her biri bizim insanımız, hata ve günahları ile bu ülkenin insanı her biri diyerek, hoş görelim diyoruz…

Birinin yanında durup ötekine saldırır gibi yapmak bizim işimiz değil… Hem bilirim siyasetçinin siyaset adına yanında durmak,  haksızlık karşısında susmayı tercih etmek gibi bir şey… 

Ben senin yanlışlarını görmeyeceğim diye, söz vermek gibi bir şey bence…

Hep demeye çalışırız “bir daha diyelim” siyasetçilerin iyi notu yok ülke ahalisinin yanında… İnsanlarda bulunması gereken erdemlere en çok ihanet eden kişiler siyasetçiler, sözü uzun etmenin manası yok…

Bildiğim ve öğrendiğim gerçek; siyaset adına ve din adına konuşanların iyi pazarlamacılar oldukları ve ahaliyi ikna etmek için çok yalan söyledikleri her zaman…

Ülke adına çok yalan söylendi bu millete ve din adına da… Ondandır hep şüphe ile baktım siyasetçinin söylediklerine, şüphe ile baktım kim dinden söz ediyorsa söylediklerine… 

Biz sadece ülkemiz adına, yaşadığımız şehir adına ahali adına, onlara soru sormaya onları ikaz etmeye, onları uyarmaya devam edelim diye, ediyoruz bunca sözü…

Daha çok yalan söylemesinler, daha çok kandırmasınlar milleti diyedir, yaptığımız hatırlatmalar… 

İyi işler yaparlarsa, asla nankörlerden olmayız, alkışlarız yaptıkları iyi işleri…

Keşke yapsalar, keşke bizi pişman etseler bu sözleri ettiğimiz için… 

Bütün çabamız insanımız, yaşadığımız kent ve ülkemiz, ülkemizin geleceği… 

Ülkemizin yarınları, çocuklarımızın yarınları ve yaşanır sokakların geri gelmesi…

Kuş sesleri istiyoruz dallar da… 

Toprak güzelleşsin, herkesin yüzü gülsün isteğimiz, baharlar bahar gibi olsun…

Bakın şu dedi, bu dedi demiyorum, ama Belediye başkanlığına talip olan arkadaşların her biri konuşurken, ahaliye kendini tanıtırken “ki bunların pek çoğu daha önce Belediye başkanlığı yapmış kişiler” bütün adaylardan çok sık duyduğumuz sözler, daha önce bazı şeyleri nasıl yaptıklarını uzun uzun anlatıyorlar, sözlerinde durduklarını söylüyorlar…

İyi de, tabi yapacaksın arkadaş… 

O zaman da ya “şunları şunları yapacağım” demedin mi, dedin… 

Elbette yapacaksın… 

Sen söz verip de hiç yapmadığın yapamadığın işlerden neden söz etmiyorsun, bakın burada yanıldım, burada yanlış yaptım demiyorsun?

Her şeyi diyorsunuz da, neden demiyorsunuz? Daha çok zengin, daha çok servet sahibi olduğunuzu o dönemler de? Güç sahipleriyle oturup kalkarken, güçsüzleri görmezden geldiğinizi neden demiyorsunuz, diyeceği geliyor insanı da denmiyor… 

Aklınızda bulunsun bu da bir hatırlatma size…