Beş Nisan Cuma günü camilerde ahaliye okunan hutbenin konusu, komşu hakları idi… Konu çok güzel seçilmişti aslında, bu konular anlatılmalı ahaliye… Çünkü başka alanlarda olduğu gibi, bu alanda da çok savrulduk, çok yanlışa düştük Müslümanlar olarak…

Kimsenin kimseden haberdar olmadığı, olmak istemediği bir manzara, yine pek çoğumuzun umursamaz bir şekilde seyrettiği…

Umursamaz, bana ne, diyen…

İslam insanı çok önemser, insanın değerli olduğundan, olması gerektiğini ısrarla anlatır bize, insan insana sahip çıkmalı der… 

Ve komşu konusunda çok durur, komşu hakkından uzun uzun anlatır… Komşuluk çok kıymetlidir İslam da, onun için gerçekten insanlara önemli uyarılar yapar Aziz Nebi Muhammed Mustafa (Binler selam olsun) O, büyük devrimciye…

Asıl demek istediğimize gelince “deyince kimileri can sıkacak, hatta kızacaklar” varsın can sıksınlar varsın kızsınlar, bunlar denmeli ve hatırlatılmalı onlara da… Onlar da bilmeli sözlerinin insanlara tesir etmediğini, bunun nedenini bulmaya çalışmalılar… 

İşte hatırlatmamız tam bu nokta da…

İslam söz sahiplerine, başkalarına nasihat edenlere “kendi yapmadıklarınızı başkalarından istemeyin” buyur… Önce kendin yap ki sözünün bir değeri olsun, kendin örnek ol ki, başkaları seni örnek alsınlar, nasıl yapılacağını senden görüp öğrensinler, der insanlara çağrı yapanlara…

Ne mi demek istiyorum?

Anlatayım… Hani hutbenin konusu komşuluk ve komşu hakları idi ya, bize bu hutbeyi okuyan komşu haklarından söz eden arkadaşların kendi hayatlarında da olmalı, ahaliye söylenen o sözlerden… Kendileri de aynı hassasiyet içinde bulunmalı…

Komşu deyince ilk akla gelen, birbirine yakın olan evlerde oturan, sonra aynı sokakta, daha sonra aynı mahallede oturanlar…

Dolayısıyla Mahalle camisinin komşusudur, mahalleye çıkan sokaklardaki insanların evlerin her biri… Zengin fakir demeden, ev sahibi kiracı demeden o sokakta oturan camiye cami görevlisine komşudur… 

İşte cami de, cami görevlisi de, camiye gelenler de bu bilinci taşımalılar, onlar da komşularına sahip çıkmalılar, onlar ile ilgilenmeliler…

Demeye çalıştığım, başka insanlara yüklenen sorumluluk, onlara da yüklenmiştir, onlar da komşularıyla ilgilenmesi onların hatırını gözetmesi sözle olsun onların gönlünü alması, onlara yakın olması gerekir…

Hatta benim anladığım ve Aziz İslam’dan öğrendiğime göre onlar daha çok ilgilenmeli komşularıyla, daha çok haberdar olmalı komşularının mahallesindeki insanların ne yapıp ne ettiklerinden, ne yiyip ne içtiklerinden… Evlerinde bir sıkıntı varsa, onu gidermeye çalışması konusunda daha çok yakın olmalı Camiye komşu olanlara…

Kendini aşan konularda başka komşulardan yardım istemeli,  komşular arasında köprü olmalı ve en çok fakir ve yoksullara sormalı durumlarını…

Bütün camiler gibi, mahalle camisi o mahalle ahalisinin yalnız namaz kılma yeri değildir… Ne yazık bu konu en çok onlar tarafından ihmal edilmiştir… Hiç iyi notları yoktur bu konuda ve bu anlayışla olacağı da yoktur…

İyilik içinde kalın efendim… Komşularınızı incitmeyin…