Eğer bu yazıları dikkatlice ve ne denmek istediğini anlamak adına okursanız, göreceksiniz bu sözleri size kimse evet kimse söylemeyecektir... Varsın kimileri kızsın biz diyeceğimizi diyelim, çünkü elinde kalem olanların pek çoğu da, sözünü edeceğimiz efendilerin peşinde giden onlara şakşak yapan onlardan beklentisi olanlardır...
Ülkemizde ne kadar efendi varsa veya kendimize kimleri efendi diye seçmişsek “Siyaset adına olsun din adına olsun veya başka bir şey adına olsun” hepsinin ayaklarının izi mazlum masum yoksul halkın omuzlarında...
Bakarsanız göreceksiniz içimizden kim bir yerlere yükselmişse, öne geçmişse veya geçirilmişse, mesela milletvekili olmuşsa, Belediye başkanı olmuş veya seçilmiş ise, her birinin ayak izleri yine her birimizin omuzlarında...
Ve çokları omzumuza basarak orada kalmaya devam etmek de... Ve hiç biri dönüp Hakkını helal et veya özür dilerim, ben buralara çıkarken sizin omuzlarınıza basarak çıktım deme nezaketini bile göstermemek de...
Çoğu yüzünüze bile bakmamakta... Ama yine çoğumuz onları kutsamakta onların peşinden gitmekte, yaptıkları yanlış işleri görmemekteyiz, hatta savunmaktayız...
Senin partinden olunca her şey bitiyor, her şey doğru yapılıyor sence... Bu anlayış doğru anlayışlar değil... İnsan en azından doğruya doğru, yanlışa yanlış deme dürüstlüğünü göstermeli...
Siyasetçilerimiz, siyaset adına kendilerini öne geçirdiklerimiz milletvekili seçtiğimiz adamlar kadınlar sonra Belediye Başkanı seçtiğimiz kişiler “bizim suskun hallerimizi kullanarak” kendi bildiklerini yapmaktalar ve yaptıkları yanlış işleri bile bize alkışlatmaktalar...
Ve daha yazının başında söylediğim gibi, kendilerine destek olan küçük çıkarları için onların yanlışlarını doğru işler diye yazan söyleyen savunan bir sürü kalem sahibi makam ve güç sahibi olacaktır...
Zira güçlüden güç devşirme hastalığı çok yerde kendini göstermek de... Şehir ahalisinden bir mazlumun bir yoksulun yüzüne bakmayan güç sahibi, bir başka güç sahibini ayakta karşılamakta bir sürü numara yapmaktalar birbirlerine...
Oysa insanın insan olduğu için çok özel bir değeri olmalı, ne yazık ki omuzlarımıza basarak güç devşirenler bir daha o halkın yüzene bakmayı sözüne kulak vermeyi akıl etmiyorlar değil, tenezzül etmiyorlar...
Hayır, senin dediğin gibi değil diyen var mı? Ben milletvekillerine Belediye başkanına selam verebiliyorum sıkıntımı iletebiliyorum onunla konuşabiliyorum diyen var mı? 
Sadece kentin zengin ve varsıl kişilerine tanınır bu hak... Ötesi boş sözler, kimse kendini kandırmasın... Çünkü mevcut sitem sadece güç ve servet sahiplerini insan yerine koymak ta...
Ve ben bu görgüsüz anlayıştan nefret eder oldum, başka bir çıkış yolu olmayınca...
Haydi, hoşça kalınınız