Alanya'da bir süre önce yapımı tamamlanan ve bir spor tesisi olarak işletmeye açılan tesisin, hukuki statüsü ve kiralama süreci, kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı. Tesisin bulunduğu parselin "Belediye Hizmet Alanı" olarak belirlenmiş olması ve kiralama sürecinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na aykırılık iddiaları, konuyu yargıya taşıyabilecek nitelikte.

Vatandaşlar ve bazı sivil toplum kuruluşları, belediye tarafından hizmet alanı olarak ayrılan bir parselin, imar planına aykırı bir şekilde ticari bir spor tesisine dönüştürülmesini sorguluyor. İmar mevzuatına göre, bu tür alanlarda yapılacak değişikliklerin plan tadilatı yoluyla yapılması zorunlu olmasına rağmen belediyenin bu yönde karar almaksızın işlem tesisi keyfilik iddialarını gündeme getiriyor. Ancak, söz konusu tesisin inşasında bu sürecin işletilip işletilmediği belirsizliğini koruyor.

Alanya’da hayvanseverlerden tepki
Alanya’da hayvanseverlerden tepki
İçeriği Görüntüle

Tesisin işletmeye verilme şekli de bir diğer tartışma konusu. Kamuoyunda, tesisin kiraya verilmesinde açık ve şeffaf bir ihale süreci yürütülmediği yönünde yaygın bir kanaat bulunuyor. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, kamuya ait taşınmazların kiralanmasında rekabeti sağlamak ve kamu yararını korumak amacıyla ihale yapılmasını şart koşuyor. İhale yapılmadan bir kiralama sözleşmesi yapıldığı iddiası, hem hukuki geçerlilik hem de şeffaflık ilkesi açısından ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Alanya halkı, belediyenin bu tesisin yapım ve kiralama süreciyle ilgili detaylı bir açıklama yapmasını bekliyor. Şehrin geleceğini ilgilendiren bu kararların, kamu yararı gözetilerek ve yasalara uygun bir şekilde alınması gerektiği vurgulanıyor.

HUKUKİ ÇERÇEVE VE KAMU ZARARI İDDİALARI

Mevzuata göre, belediyelere ait taşınmazların kullanımı 3194 sayılı İmar Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi. Ayrıca, tüm bu süreçlerde belediyenin kamu yararı amacıyla hareket etmesi şart. Belediye hizmet alanı olarak ayrılan bir taşınmazın, kamu hizmeti dışında özel kişi veya kurumlara doğrudan kiralanması hukuka aykırılık teşkil edebilir ve kamu zararı iddiasını gündeme getirebilir.

Bu tür işlemlerin şeffaflıktan uzak olması, konuyu soruşturma ve denetime açık hale getiriyor. İddiaların doğruluğu durumunda, ilgili yetkililer hakkında hem idari hem de adli soruşturmaların başlatılması bekleniyor.

SİYASİ SORUMLULUK VE YETKİLİLERE ÇAĞRI

Kamuya ait taşınmazların belirli kişi veya gruplara ayrıcalıklı şekilde kullandırılması iddiaları, hukuki boyutunun yanı sıra siyasi sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Alanya halkının ortak malı olan bu taşınmazın amacı dışında kullanılması, belediye yönetiminin hesap verebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

DİLER’DEN İMAR PLANI UYARISI

Konuyla ilgili Gerçek Alanya Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Avukat Atilla Diler, 3194 sayılı İmar Kanunu’na göre imar planında “Belediye Hizmet Alanı (BHA)” olarak ayrılan taşınmazların amacının taşınmazın doğrudan kamu hizmetine tahsis edilmesi olduğunu belirterek, “Bu alanların amacı dışında faaliyet göstermesi yahut ticari işletmeye dönüştürülmesi için imar planı değişikliği yapılması gerekir. Herhangi bir değişiklik yapılmaksızın tahsis amacı kullanım yapılıyorsa; taşınmazın imar planına aykırı olduğunu söylemek mümkündür” dedi.

“KİRALAMA İŞLEMLERİ İHALE İLE YAPILMALIDIR”

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca kiralama işlemlerinin ihale ile yapılması gerektiğine vurgu yapan Diler, “Şeffaflık ve rekabet sağlanmamışsa ve direkt bir kişinin kullanım amacına tahsis edilmişse burada görevi kötüye kullanma hali söz konusu olur. Tüm bu durumlar da kamu yararı amacıyla bağdaşmadığı gibi yetkililerin cezai sorumluluğunu doğuracaktır” ifadelerini kullandı. – Yasemin Kaya