Aslında ne çok konu var yeniden gündeme taşıyacak ve soracak “Ne oldu böyle bize?” diye... 

İnsan kendini de sorgulamalı  “ara sıra olsun” ne oldu bana demeli… Ama şimdilerde insanlar en çok başkalarını sorguluyorlar, başkası adına ahkâm kesiyorlar…

Başkalarına akıl vermeyi, başkalarını yönetmeyi seviyorlar kimileri…

Başkasının üstündeki gömleğin yırtıkları ilgilendiriyor kimi kişileri nedense en çok… 

Oysa pek çoğumuzun gömlekleri önden yırtık, önden yırtık gömlek her daim, bir günahın bir suçun kanıtıdır, anlamak isteyen anladı…

Ne denmişti Hazreti Yusuf için, bakın gömleği önden mi, arkadan mı yırtık, diye…

Konuya girelim soralım bir soru daha, kime sorulacak kimin cevabı varsa… Hani Diyanet işleri Başkanı sigara konusunda kimi bilgilendirmeler yapıp ve sigara içen din görevlilerinin hac organizasyonunda görevlendirmeyeceğiz dedi ve ekledi ya, sonunda sigara içmek haram diye…

Ve yine dedi ya, sigara içen imamlar konusunda binlerce şikâyet geliyor, cami cemaatinden diye…

Biz de bu konuda yazdık, hac organizasyonunda görevlendirilmeyecek kişiler, neden namaz kıldırsın diye görevlendiriliyor diye…

Ve ahaliden kimileri Sayın Başkana eleştiri getirdiler, neden başka haramlardan söz etmiyorsun diye…

Kimileri korkaklıkla suçladı, kimisi Hükümete destek çıkmakla, Hükümetin hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemenin kolay olmadığını söyleyenler de, oldu…

Herkes kendi açısından haklı, ama insan önce kendine sormalı kimi soruları…

Diyanet işleri Başkanından faizin haram olduğunu duymak isteyenler, kendileri de biliyorlar faizin haram olduğunu…

Tefeciliğin haram olduğunu da biliyorlar, rüşvetin haram olduğunu da, insan kayırmanın günah olduğunu da… 

Ama hoşlarına gidiyor başkalarını konuşturmak, başkaları konuşsun ki, onlara yazacak konuşacak tartışılacak, malzeme çıksın…

Kim bilmiyor ihalelerde alınan verilen komisyonların haram olduğunu? Ve en çok onların peşinde koştuğu kişiler bu ihaleciler karşılıklı…

Konuşuyorlar işte… Buradan bile kendilerine pay çıkarmak isteyenler konuşanların çoğu bu konuda…

Bankalar ile yapılan karşılıklı çıkar ilişkisinin haram olmadığını günah olmadığını kim bilmiyor? Bilinmesine biliniyor da, ama bunu bilmek hoşuna gitmiyor kimilerinin… 

Ama buna rağmen dillerinde yine haram, yine günah, akıllarınca dine bağlı yaşadıklarını söyleyemeye çalışıyorlar…
İsteniyor ki, Diyanet işleri başkanı desin ve hükümet de başkana sen ne yapıyorsun desin aralarında kavga çıksın,  sonunda başkan görevinden alınsın, onlarda yazacak konuşacak bir eğlence bulsunlar…

Bu vesile ile yazalım bir daha hatırlatalım biz de… Evet, haram ve günah faizle iş yapmak ve hayatına bunları almak… Büyük haram ve günah, ihale komisyonculuğu yapmak, alan da veren de, hem zalim hem alçak, hem başkalarının hakkını gasp eden bir hırsız…

Ama hakkın olmayan bir şeye talip olmak da haram, oğlunu kızını Belediyeye işe sokabilmek için yapılan fırıldaklıklar da haram…

Doğru haram Devletin genelevlerinden vergi alması (gerçi her yanı haram ve günah bu işin) ama kimi efendilerin çalıştırdıkları nişçilerin hakkını vermemesi de haram, en büyük haram alın terine el konması…

Ötesini deriz yeri gelince…

Hoşça kalın… 

Kendinize kalbinize inançlarınıza sahip çıkın…