Alperen üç yaşında bir çocuk, annesi babası İzmir de yaşıyormuş haberler öyle verildi...Alperen kreşe  gönderildiğine göre  annesi babası çalışıyorlar  olsa gerek...Gerçi artık çalışmayan anneler de çocuklarını kreşe gönderiyorlar, neden gönderiyorlarsa...Ve kimse söz edemiyor bu işlerin kapitalizmin  sevimli gösterilen bir oyunu olduğunu...

Sizde dinlemiş  duymuş olmanız gerek, Alpereni kreşe götüren servisçi  arabanın içinde unutmuş Alpereni... Ve Alperen havasızlıktan  arabanının içinde ölmüş... Kalbi olan nasıl üzülmesin bu işlere? Hep der dururuz, sözümüz kalbi olanlara önce, sonra iman sahiplerine sözümüz...

Şimdi bir soru sorsak "Alperenin katili kim?" diye, sorunun cevabını verecek biri var mı...Yok ama Alperen öldü, bir kaç gün öncede Maçka da Eren öldürülmüştü, şimdi Alperen ölüme terk edilmiş bir arabanın içinde...Ve ikisinin de neden öldüğü bu ölümlerinin sorumlularının  kim olduğu biliniyor değil...Sormayalım mı bu nasıl bir sistemdir böyle diye...

Gerçi unutulan yalnız Alperen değil bu ülkede... Binlerce çocuk bir yerlerde unutuluyor...Kimisini annesi babası unutuyor kimisini devlet unutuyor, ve kimisini kaderleri vuruyor can evlerinden...

Bu vesile ile yazalım ülkede seksen binin üzerinde çocuğun sokaklarda yaşadığı  resmi raporlar ile söyleniyor bize...Bu çocukları terk edenler kimler,  ve bu olaylardan ahali hiç mi sorumlu değil...Bunun bilinir olması kalbimizi acıtmaz mı, acımaz Müslümanın kalbi bu çocukların bu hallere düşüşüne? 

Ülke insanını sarıp sarmalayan  karanlık sistem  her geçen gün daha zalim olmaya başladı... Vahşi kapitalizm her birimizi kandırmayı ikna etmeyi başardı... Kimi arkadaşlar ne der bilmem "ama bence" bu kreş işi bile kapitalizmin bize sunduğu bir mavi masal, ve hepimiz bu masalı dinlemeyi çok sevdik...

Bundandır İslami cemaatler İslami guruplar dernekler bile "ilk iş olarak" kreş açmakla avuttular kendilerini...Burada çocukların İslami daha iyi öğreneceği iddiasında bulundular...Oysa bu iddia onlara ait bir fikirdi...Bu işlere Aziz İslam'ın ne dediği çok umurlarında olmadı bu arkadaşların...

Aslında bütün mesele para kokusuydu... Paranın kokusuna  fena yenildi günümüz Müslümanı...Ama bu yenilgiye onlarca sebep buldular kendilerince...

Kadınların mutlaka çalışması gerektiğine inandırdılar önce... Direnenler bile yenildiler sonraları...Ve Müslüman kadınlar ""kendine müsait olmayan" koşullarda bile çalışmayı benimsedi... En çok dinden imandan söz eden arkadaşlar bile kadınların çalışmasının gerekli olduğunu söylemeye başladır...

Ve olanlar çocuklara oldu olmaya devam ediyor, böyle giderse daha çok alışılacak bu işlere... Annenin elinden annelik alındı, ama bir çok annede razı oldu bu ayrılığa...

Uzun etmenin bir manası yok... Annenin kucağından alınan çocuk "nerede eğitilirse eğitilsin, hangi cemaatin veya dini gurubun kreşine giderse gitsin" o çocuk bir çok şeye muhtaç büyüyen bir çocuk olmuştur...

Hiç bir el anne eli kadar güzel ve sıcak değildir...

Hiç bir söz anne sözü kadar aydınlık değildir...

Hiç bir kucak anne kucağına denk değildir...

Ama bunu düşünecek halde değiliz artık...Ve kabul edilmiyor bunun bir kapitalizm öğretisi olduğu...

Başlı başına bir yıkım yaşadıklarımız... Ve öldüğü ile kalacak Alperen...Yine kimse sorumluluk almayacak...Kimse bilmek istemeyecek  dünya bu kadar gerekli değil insana...Bilmek istemeyecek kreşin de bir nevi sokak olduğunu...

Kendimize yazık ettiğimiz ile kalmadık, çocuklara da yazık ettik... Onlara azıcık umudu ve sevgiyi çok gördük...Allah'ı değil kapitalizmin öğretilerini dinler olduk...Ama kabul etmiyor kimse bunu...Herkes kendi aklını kutsuyor şimdilerde...

Çok selam...