Alanya ekonomisi nereye gidiyor. 

Rekabetin yüksek olduğu obez ekonominin çarkları, acımasızca işletmelerimizin sonunu getiriyor.  

Bırakın bir şerler kazanmayı, girişimcilerimizin elindeki birikimleri yok ediyor.

‘Görünen köy kılavuz istemez’ derler. 

Maalesef bırakın kılavuzu gözümüze soksalar görmek istemiyoruz. 

Nasıl buraya geldiğimizi konuşmak yerine, sonuçları konuşuyoruz. 

Sorunun sebebini teşhis edersek tedaviye başlayabiliriz. 

Kanattım odur ki…

Biz bu süreci dibine kadar yaşadıktan sonra aklımız başımıza gelecek. 

Alanya’nın yaşadıklarında ülke ekonomisinde yaşanan sorunların etkisi olduğu kadar yerel olarak yaptığımız hatalarında günahını çekiyoruz.

Bir defa işletme arzı ile talep dengesini bir türlü kuramıyoruz.

İhtiyaçtan çok otel.

İhtiyaçtan çok işyeri. 

İhtiyaçtan çok konut üreterek, biz bu işin içinden çıkamayız. 

Ticaret odası ve belediye bu konu üzerinde birlikte çalışarak arz ile talep arasındaki dengesizliği gidermenin yollarını bulmalıdır. 

Serbest piyasa şartlarında biz ne yapabilir savunmasından çıkmalıyız.

Serbest piyasanın yaratıcısı olan batı ülkelerinde işyeri açmanın ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz. 

Bir şeyler yapılmaz ise ne olur. 

Bir işletme açılır, bir işletme kapanır. 

Kapanan işletmeler onlarca ocağa incir ağacı dikerek ortadan kaybolur. 

İşletmeler karlı olmayınca en düşük ücrete personel çalıştır,  sürekli personel değiştirir. 

İş gücüne yatırım yapamayan işletmelerin hizmet kalitesi giderek düşer. İyi iş gücü ise şehrimizde emeğinin karşılığını alamadığı için başka bölgelere gider. 

Başka ne olur…

İşletmeler kılı kırk yarar maliyetlerini düşürme yoluna gider. 

Tesisine bakım yapmaz. 

En ucuz en sağlıksız ürünlerle kullanır.

Dolayısı ile işletmeler kötü hizmet ve ürün üretirler. 

Bu da müşteri memnuniyetsizliği getirir.

Şehrin marka değeri giderek düşer. 

İşletmeler kötü durumda dersek.

İşini iyi yapmayan, bir anlamda şehre zarar veren esnafa dokunmayalım dersek ne olur. 

Şehirde düzensizlik alır başını gider. Yolumuz sokağınız trafiğimiz çekilmez hale gelir. 

Alanya’mızda işletmelerimiz düşük katma değer üreterek ayakta kalmaya çalışıyorlar. 

Günlerini kurtarmak dışında geleceğe umutla bakamıyorlar.

Birçok girişimcinin işini bırakmayı bazılarının ise Alanya dışına başka yerlere yatırım yapmayı istediklerini biliyoruz.

Hatta Alanya dışında yatırımı olan birçok girişimci tanıyorum.

Unutmayalım, şehrimizdeki her işletme ve girişimci milli bir değerimizdir. Şehirleri cazibe merkezi yapan ekonomisinin büyüklüğü yanında sağlıklı sürdürülebilir katma değeri yüksek olan bir yapıya sahip olmasıdır. 

İşletmelerimizi ve birikimi olan girişimcilerin sorunlarına çözüm üretmek şehrin marka değerine bir taş koymaktır.  

Biri gider biri gelir yaklaşımı ile işletmelerimizi güçsüzleştirerek ileri taşımamız mümkün değildir.  

Arzın fazla olduğu yerlerde her aklına gelenin istediği yere işyeri açmasına müsaade etiğimizde, daha önce açılmış işletmelerimizin gücünü zayıflatacağımızı hatta o işletmelerimizin kapanmasına neden olacağımızı bilmeliyiz. 

Marka değeri yüksek şehirlerin güçlü ekonomileri vardır.

Güçlü ekonomini ise güçlü işletmeleri yaratmaktan geçtiğini unutmamalıyız.