Ne yapalım şimdi, kimleri yazıp kimlerden söz edelim bu savaş günlerinde? Hangi partiden, hangi cemaatten hangi guruptan söz edelim de, iyi bir kaç söz etmiş olalım?

Partilerden hangisini yazsak, hangisini övsek, alkış alırız, veya birileri bize, helal olsun der mi? Biri helal olsun desin diye, yazılan yazı yazı mıdır? Hangi doğru söze edebilir insan sadece bir partiyi övüyor veya yüceltiyorsa? 

Ya da hangi cemaate yakın görünsek, daha çok bizden söz ederler hürmet ederler diye yazı yazmak ne kadar ahlaklı bir duruştur? Bir avuç bile kalmayan, ama kendilerini  ülkenin kurtarıcı sanan Saadet partisini yazsak ne olur, yazmasak  ne olur?

Kendilerinden başka her kesi cahil ve dinsiz sanan bu arkadaşlara hangi söz tesir eder? Söylediği ve inandığı her şeyi doğru sanmak, cehalet değilse nedir? Ama bunu asla anlamak istemiyor bu arkadaşlar...

Yazık ediyorlar kendilerine, ve dine yazık ediyorlar...

Çünkü söyledikleri her şeyi din siye takdim ediyorlar...

 

Vah ki vah...

Hem başkalarını dinleme erdemleri olmayan bu arkadaşlara söz etmek insanın kendisini yormaktan başka ne ki? Onları kendi hallerine bırakalım tamam, ama ülkenin yıkılmasını parçalanmasını isteye çok fazla hain var bizimle birlikte bu sokaklarda dolaşan, ve çok fazla iki yüzlüler...

Bak yine dağıttım, yine uzun ettim...

Oysa bu gün bazı insanlardan söz etmek istiyordum, öldükleri zaman şehirlerin eksildiği...

Evet onlardan biri ölürse eksilir şehir, bir ışık söner bir mahallede, onlardan biri ölünce...

Kimler mi diye sorarsan...

Bir yetimin ayağı çıplaksa, giyecek bir giysisi yoksa, üzülenler oldu onlar,uykusu kaçanlar geceleri...

Yürekleri hep güzel insanlar onlar...

Işığı olmayan evlere ışık, ekmek girmeyen evlere ekmek olan insanlar...

Evlerine ekmek götüremeyen babaların yanında duran kardeşler onlar...

Kimsesizlere kimse, yaşlı insanlara dayanak olanlar...

 

Çoklarımız bilmese de, bu insanlardan her şehirde vardır mutlaka...

Onlar şehirlerin aydınlık yüzleri vicdanı  olanlar...

Yüzleri elleri bereket taşıyanlar onlar...

Varlar her yerde, en azından bir çok yerde...

Yoksa dünya nasıl ayakta kalır bu kadar zulüm işlenirken, dünyanın değişik yerlerinde...

Çocuklar öldürülürken savaşlarda, Allah'ın gönlünün buna razı olacağını mı sanıyorsunuz?

Bu şehirler nasıl ayakta kalıyor sanıyorsunuz bunca rezalet işlenirken, günah işlenirken, ırzına geçilirken sokakların...

İyiler işte...

O iyiler yüzenden dokunmuyor Allah kimlerine..Ve zalimler kötüler kendilerinde biliyorlar marifeti...

Bugün onlardan söz edelim istedim...

Hatırlayalım onları...

Sanırım bir çoklarımız farkındayız o insanların varlığından...

Çünkü onlar çok yerdeler, mesela bu savaş günlerinde daha çok onlar var yetimlerin yoksulların yanında...

Sınır boylarında çadırlara uzanan onları elleri...

Onların gözleri aydınlatan ışık olmayan evleri çadırları...

Bunu hatırlatmaya bunu demeye çalıştım...

İşte onlardan biri ölürse, yemin olsun eksilir şehirler...

Bir yerde bir ışık söner onlardan biri ölürse...

Onları hatırlama adına onların yanında durma adına yazdım  söyledim...

Onların kimler olduğunu arayıp bulalım diye...

Arkadaşlığınız kutlu olsun...

İyi dostlar iyi arkadaşlar edinin kendinize..

Öldükleri zaman şehirlerin eksildiği arkadaşlar dostlar işte...

Kardeşçe kalın..

Selam içinde kalın...

İyilik içinde kalın....