Evet annelerimiz babalarımız hakkında bir daha düşünme zamanı...Çünkü bizler, yani evlatlar oğullar kızlar torunlar, onları üzenler olduk...Bel ki, çok  az bir kısmı hariç "bu gün annelerimiz babalarımız" evlatlara kırgın yaşıyorlar, üzgünler, ve kahır yüklüler...Dokunsan ağlayacak diye, bir tabir var ya, dokunsak ağlayacak çoğu...Onlar ağlarsa melekler ağlar, bunu böyle bilelim...

Mesela çoğunun oğulları kızları olduğu halde bakım evlerindeler, kimisi huzur evlerindeler,neden? Neden bir oğulun bir kızın annesi bakım evinde, veya huzur evinde olsun, bunun geçerli bir izahı olur mu...İzah bulmaya çalışanlar kalplerinde merhamet kalmayanlar dır...Vicdan duyguları çekilenlerdir, izah yapmaya neden bulmaya kalkanlar, kendilerini aldatanlar...

Onlar evlerimizin bereketi aslında, kazançlarımızın bereketi,hayatımızın ve sözümüzün bereketi...Ama unuttuk öyle olduğunu, dedelerini ve ninelerini görmeden büyüyen çocuklar, talihsiz çocuklardır...Dedeler ve nineler aydın bakışlı, merhamet dolu sözlü öğretmenleridir torunların...

Ama çoğumuz bilemedik, veya bilmek istemedik, bunun böyle olduğunu...Kendimize ve çocuklarımıza yazık ettik, onları dedelerinden ninelerinden ayrı tutarak...En çok ahiretine yazık eder böyle insanlar...Dünyası bile karanlıktır aslında, ama anlamak istemez...

Bir adam Peygamberimize (binler selam) gelerek şöyle dedi...Ey Allah'ın Resulü! Kendisine iyilik yapmaya kim layıktır? Annen dedi, sonra annen dedi, sonra yine annen dedi...Kim ne derse desin, yeni insan yeni nesil, çağın oğulları kızları anneleri çok üzüyorlar, anneleri ağlatanlar var, anneleri sokağa atanlar bile var...Yok mu?

Karanlık o konuda da kuşattı insanları, ve Müslüman ahaliyi...

Sonra dedi adam...Baban dedi,Peygamberimiz, ve yakınlık derecesine göre kim geliyorsa, ilk önce onlara iyilik et...

Ve yine Aziz elçiden bir emir; Yanın da anası babası, veya onlardan biri yaşlanıp da, gerekeni yaparak "yani onların rızasına duasını alarak" cennete girmeyen kimsenin burnu sürçülsün buyurur....Halimiz çok yaman, işimiz çok zor öteki günde...Annelerimizin babalarımızın ellerini bırakmayalım kardeşlerim...Onların gözüne bakmayı bırakmayalım, dualarından uzak kalmayalım...

Bir kadın sahabe; Ey Allah'ın Resulü, müşrik olan annem yanıma geldi, ona yardım edeyim mi diye sordu, et dedi Allah'ın elçisi, ona yardım et...İşte bu kalbe gül koymaktır, kalbinize gül koyun, kokusu her kese gitsin...

Ve Kur'an...Aziz olan Allah kitabında bizi onlarca ayeti ile uyarıyor...Der ki Enam suresi ayet 151 de...De ki "Gelin size Allah'ın haram kıldığı şeyleri anlatayım: Onun yanı sıra (yani Allah'ın) başka her hangi bir varlığı ilah edinmeyin; ananıza babanıza iyi davranın; çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin, zira onları da, sizi de  Biz besliyoruz...Öyle değil mi, ve her birimizin rızkı Aziz Allah'a ait değil mi, ne oluyor insana?

Lokman suresi ayet 14 de "Biz insana annesine babasına iyilik yapmasını emrettik" çünkü annesi onu nice acılara katlanarak karnında taşıdı...Kim söylüyor bunu, Aziz olan Allah, kime söylüyor bizlere...

Bize düşen Onu dinlemek, ona itaat etmek...Ama dinlemez oldu insan  Allah'ın, kitabın Peygamberin dediklerini...İnsan annesini babasını üzen oldu, onların kıymetini bilmeyen, onu sokağa bırakan, bakım evlerine huzur evlerine bırakan oldu..

Böyle yapmakla, onlardan ayrı kalmayı seçmekle kendimize yazık ettik...Gelin bu konularda bir daha geniş muhasebe yapalım...Bir daha gözden geçirelim annemizle babamızla olan  bağımızı, ilişkilerimizi...

Son söz...Allah hepimizi annesinin babasının rızasını duasını alanlardan, onları gönlüne girenlerden kılsın...

Çok dua çok selam ile kalınız...

Mehmet Kaya

ANNELERİMİZ BABALARIMIZ...

Evet annelerimiz babalarımız hakkında bir daha düşünme zamanı...Çünkü bizler, yani evlatlar oğullar kızlar torunlar, onları üzenler olduk...Bel ki, çok  az bir kısmı hariç "bu gün annelerimiz babalarımız" evlatlara kırgın yaşıyorlar, üzgünler, ve kahır yüklüler...Dokunsan ağlayacak diye, bir tabir var ya, dokunsak ağlayacak çoğu...Onlar ağlarsa melekler ağlar, bunu böyle bilelim...

Mesela çoğunun oğulları kızları olduğu halde bakım evlerindeler, kimisi huzur evlerindeler,neden? Neden bir oğulun bir kızın annesi bakım evinde, veya huzur evinde olsun, bunun geçerli bir izahı olur mu...İzah bulmaya çalışanlar kalplerinde merhamet kalmayanlar dır...Vicdan duyguları çekilenlerdir, izah yapmaya neden bulmaya kalkanlar, kendilerini aldatanlar...

Onlar evlerimizin bereketi aslında, kazançlarımızın bereketi,hayatımızın ve sözümüzün bereketi...Ama unuttuk öyle olduğunu, dedelerini ve ninelerini görmeden büyüyen çocuklar, talihsiz çocuklardır...Dedeler ve nineler aydın bakışlı, merhamet dolu sözlü öğretmenleridir torunların...

Ama çoğumuz bilemedik, veya bilmek istemedik, bunun böyle olduğunu...Kendimize ve çocuklarımıza yazık ettik, onları dedelerinden ninelerinden ayrı tutarak...En çok ahiretine yazık eder böyle insanlar...Dünyası bile karanlıktır aslında, ama anlamak istemez...

Bir adam Peygamberimize (binler selam) gelerek şöyle dedi...Ey Allah'ın Resulü! Kendisine iyilik yapmaya kim layıktır? Annen dedi, sonra annen dedi, sonra yine annen dedi...Kim ne derse desin, yeni insan yeni nesil, çağın oğulları kızları anneleri çok üzüyorlar, anneleri ağlatanlar var, anneleri sokağa atanlar bile var...Yok mu?

Karanlık o konuda da kuşattı insanları, ve Müslüman ahaliyi...

Sonra dedi adam...Baban dedi,Peygamberimiz, ve yakınlık derecesine göre kim geliyorsa, ilk önce onlara iyilik et...

Ve yine Aziz elçiden bir emir; Yanın da anası babası, veya onlardan biri yaşlanıp da, gerekeni yaparak "yani onların rızasına duasını alarak" cennete girmeyen kimsenin burnu sürçülsün buyurur....Halimiz çok yaman, işimiz çok zor öteki günde...Annelerimizin babalarımızın ellerini bırakmayalım kardeşlerim...Onların gözüne bakmayı bırakmayalım, dualarından uzak kalmayalım...

Bir kadın sahabe; Ey Allah'ın Resulü, müşrik olan annem yanıma geldi, ona yardım edeyim mi diye sordu, et dedi Allah'ın elçisi, ona yardım et...İşte bu kalbe gül koymaktır, kalbinize gül koyun, kokusu her kese gitsin...

Ve Kur'an...Aziz olan Allah kitabında bizi onlarca ayeti ile uyarıyor...Der ki Enam suresi ayet 151 de...De ki "Gelin size Allah'ın haram kıldığı şeyleri anlatayım: Onun yanı sıra (yani Allah'ın) başka her hangi bir varlığı ilah edinmeyin; ananıza babanıza iyi davranın; çocuklarınızı yoksulluk korkusuyla öldürmeyin, zira onları da, sizi de  Biz besliyoruz...Öyle değil mi, ve her birimizin rızkı Aziz Allah'a ait değil mi, ne oluyor insana?

Lokman suresi ayet 14 de "Biz insana annesine babasına iyilik yapmasını emrettik" çünkü annesi onu nice acılara katlanarak karnında taşıdı...Kim söylüyor bunu, Aziz olan Allah, kime söylüyor bizlere...

Bize düşen Onu dinlemek, ona itaat etmek...Ama dinlemez oldu insan  Allah'ın, kitabın Peygamberin dediklerini...İnsan annesini babasını üzen oldu, onların kıymetini bilmeyen, onu sokağa bırakan, bakım evlerine huzur evlerine bırakan oldu..

Böyle yapmakla, onlardan ayrı kalmayı seçmekle kendimize yazık ettik...Gelin bu konularda bir daha geniş muhasebe yapalım...Bir daha gözden geçirelim annemizle babamızla olan  bağımızı, ilişkilerimizi...

Son söz...Allah hepimizi annesinin babasının rızasını duasını alanlardan, onları gönlüne girenlerden kılsın...

Çok dua çok selam ile kalınız...