Küresel bir kabusa neden olan korona virüsü salgını önemli ölçüde vites düşürdü. Bu durumda alınan önlemlerin ve aşılamanın payının yüksek olduğu ifade edildi. Hali hazırdaki varyantların insanda çok ciddi hastaneye ya da yoğun bakıma yatış gerektiren enfeksiyonlar yapmadığını dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, çok yaşlı hastaların bile yoğun bakıma ihtiyaç duymaksızın tedavisini olup kısa sürede evine döndüğünü ifade etti.
Covid'den kurtulmanın yegane yolunun toplumsal bağışıklık olduğunu her fırsatta dile getirdiğini belirten Prof. Dr. Sakarya, “Toplumsal bağışıklığın da birbirine bağlı iki yolu vardı. İlki aşılama ve diğeri de en başından bu yana milyonlarca insanın Covid geçirmiş olması. Bu bağışıklığın oluşmasına neden oldu. Yine de dünyaya bakınca Covid pek çok ülkede yaygın olarak var. Dünya Sağlık Örgütü de, korona virüsü pandemiden kaldırmadı. Aslında tehlike tamamen geçmiş değil. Covid-19 ilk ortaya çıktığı andan bu yana pek çok varyant oluşturdu; Hindistan, İngiltere, Afrika, Delta, Omicron gibi. Bu mutasyonların önümüzdeki dönemde nelere evrileceğini bilemeyiz. Hastalık hala pek çok ülkede bu kadar fazla kişiyi etkiliyorsa yani virüs yaşama şansı buluyorsa mutasyon şansı da bulacaktır” dedi.
Son zamanlarda ve havaların soğuması ile birlikte grip salgınlarının arttığına ve en büyük şikayetin ise hastalığın ve özellikle öksürüğün bir türlü geçmediği yönünde olduğunu belirten Prof. Dr. Sakarya, “Bu hastalarda genellikle Covid tespit edemiyoruz. Üst solunum yolu şikayeti olan hastaların genellikle boğazlarında büyük bir tahribat yaşanıyor ve bu hasta grubunda öksürük çok uzun zaman geçmiyor. Tahribat geçmeyince dışarıdan aldıkları virüslerle etkileşim halinde oluyorlar. Bu grip virüsünün türüne bağlı bir durum. Aslına bakarsanız hastalar da hatayı şeyler yapıyor” şeklinde konuştu.
Öksürüğü bir türlü geçmeyen hastanın sıcak içecekler içtiğini, sıcak suya limon sıkıp tükettiğini, portakal suyu gibi asitli içecekler içtiğini, iyi gelir düşüncesiyle baharat yediğini anlatan Prof. Dr. Sakarya, “Bu boğazınız için intihara eş değer bir durum. Kişinin boğazı zaten çok hassas ve harap. Örneğin; elinize limon sıkarsanız canınız yanmaz ancak açık yaraya limon sıkarsanız ya da sıcak su dökerseniz çok canınınız yanar. Bunun gibi bir durum. Kişi sürekli bunları tükettiğinde boğazdaki yaranın geçmesine bir türlü izin vermiyor. O yara daha çok tahriş oluyor ve bir kısır döngüye giriliyor. Tabi, kişinin soğuk algınlığı varsa, burun tıkanıklığı yaşıyorsa nane-limon ikilisini bol bol tüketmeli; ancak boğazda bir tutulma ve öksürük varsa bunu yapmıyoruz” diye konuştu.