Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Alanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Filiz Şaroğlu, Madımak katliamı ile ilgili davaların zaman aşımına uğratıldığını ve Alevi toplumunun sabrının zorlandığını söyledi. Sivas katliamının 29’uncu yıl dönümü nedeniyle Atatürk Anıtı önünde toplanan dernek üyeleri adına açıklama yapan Şaroğlu, katliamın üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen halen yaşananların hesabının verilmediğini ifade etti. Şaroğlu, “Arkasındaki gerçek sorumlular açığa çıkarılmadı. Katliamda bizzat rol oynayan çoğu piyon bir grup hakkında göstermelik davalar açılsa da adalet yerine getirilmedi. Katillerin çoğu affedildi. Yurt dışına çıkarıldı. Normal yaşamlarına devam ettirildi. Bilinçli olarak uzatılan davalar zaman aşımına uğratıldı ve tutuklu olanlar dahi serbest bırakıldı. Bu zaman aşımı kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ‘Milletimize hayırlı olsun’ diyerek karşılandı ve büyük bir memnuniyet duygusu ile halka ilan edildi. Aranan sanıklar yönünden devam eden mahkeme süreci de önceki süreçlere benzer bir biçimde devam ediyor ve adeta şehit ailelerimiz başta olmak üzere Alevi toplumunun sabrı zorlanıyor. Davayı yeniden zaman aşımına uğratılmak isteniyor. Herkes bilmelidir ki Sivas Madımak katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur ve insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz ve olamaz. Madımak katliamı toplumun ayrışması kutuplaştırılması ve kendi içinde çatışma ortamları oluşturması için bilinçli seçilmiş bir Alevi katliamıdır. Bu katliam da öncesinde ve sonrasında yaşanan diğer katliamlar gibi tarihin utanç sayfalarında yerini aldı ve asla unutulmayacak. Katliamın diğer bir amacı da toplumun sınıf siyasetinden uzaklaşıp kimlik siyasetine yönelmesini sağlamak. Katliamın nedenleri ve sonuçlarının tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarılması için devletin tüm organları ile birlikte Tansu Çiller’in başbakan Erdal İnönü'nün hükümet ortağı olduğu dönemin tüm siyasal süreçleri ile amasız, fakatsız yüzleşmesi gerekiyor. Arkasındaki gerçek faillerin açığa çıkarılması için bu bir zorunluluk. Madımak katliamı ancak ve ancak tarihle yüzleşilerek aydınlatılabilir. Biz Aleviler kimsenin inancından, kimliğinden, dilinden, kültüründen, cinsiyetinden dolayı ötekileştirilmediği, horlanmadığı, öldürülmediği, herkesin barış içinde bir arada kardeşçe yaşadığı, hakça bölüşümün esas alındığı, savaşların ve sömürünün son bulduğu, kısacası inancımızda rızık şehri olarak tarif edilen bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu dünyayı bütün ötekilerle birlikte inşa edeceğiz. Haramilerin saltanatını er ya da geç ama mutlaka yıkacağız. Katliamların hesabını mutlaka soracağız. Bu ülkeyi ve bu dünyayı yaşanır kılmak biz insanların elinde. Bu gerçeği her yerde ve her alanda haykırmaya devam edeceğiz. Değil 29 yıl, 29 asır da geçse Madımak katliamını ve diğer işlenmiş insanlık suçlarını unutmayacağız” diye konuştu. – Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim