Hayatımıza aniden giren ve hiçbir hazırlığımız olmadığı bu kartların önce mutluluk getirebileceği, birçok sorunlarımızı halledebileceğimiz reklamlarla, evimize, çarşıda, pazarlarda, hatta restoranlarda, her yerde hayatımıza, zorluklarını tam bilmeden geliverdi.

Bu kartlı yaşamın acısını hayatıyla bile ödeyemeyenler, gündeme “bomba“ gibi düştü. Hayattan ümidi kesmek hiç de kolay bir şey değildir. İnsanları canından bezdiren, evlatlarının, eşlerinin canına kıyacak duruma gelmesi   inanması güç de olsa, tüm bunlara tanık olduk, olmaktayız da. Tüm bunlara neden olay, mutluluk kartı, gibi sunulan bu kredi kartlarını kullanmayı öğrenememekten dolayı olduğunu, önce bizlerin bilmesi gerekmektedir.

Alışveriş kolaylığı, ödeme kolaylığından önce bizim düşünmemiz gereken en önemlisi, bizim gelir durumumuz. Bunu ikinci plana atmadan, ne kadar gelirimiz olduğudur! Maalesef evdeki hesap, çarşıya uymadı. Tüm mağdurlar yüksek faizlerin adeta esiri oldu. Bu intiharlardan biri de Büyük Millet Meclisinde yaşanmıştı. Bu intihar olayı yaşandıktan sonra çalışmaları hızlandırdılar. Geçmişte kalsa da bu olaylar, ekonomik zorluklar devam ettiği sürece duymaktayız!

Bu genç adam gözü yaşlı bir eş ve iki evlat bıraktı arkasında. İnsan yaşamları kredi kartlarına esir edilmekten kurtarılmalıdır. Bu gün “Devletimizin” Askeri, Polisi, Öğretmenleri bu vatan için her türlü zorluklarda çalışan insanlardır. Hayat şartlarının altında ezilmemelidir. Aldıkları maaşlar, kira giderleri, eş ve çocuklarının giderleri, hesaplanacak olursa, gerçekten çektikleri güçlükler ortaya çıkacaktır.

Günümüzde, bir araba sahibi olmak lükslükten çıkmalı, sosyal yaşamın bir parçası olmalıdır. Ne yazık ki; Avrupa da bu tür zorluklar yaşanmaktadır, tek fark faizlerdedir. Geçmiş yıllarda  yılların polisi, iki, aslanlar gibi evladını, eşini ve kendisini vurabiliyorsa, bu çok acı bir örnek olarak, tarihe geçecektir. Devlet büyükleri bu konuda, zaman kaybetmeden, bu zorlukları aşmada vatandaşlara  en uygun olanları yaparsa, insanlarda da bir rahatlama, ödeme güçlüğünü yenme çabası ümitsizliklerinin önüne geçebilir. Bu konuda yapılan çalışmalarda, biraz iyileştirici önlemleri duymak tüm vatandaşları rahatlatacaktır.

Günde sekiz, on saat, stresli bir işleri olan polislerin, maddi sıkıntıya düşmeleri, onların yarınlara umutsuz, bakmamalarını, sağlamak, gereklidir. Çoluk çocuklarının gelecek endişelerini ortadan kaldırdıkları takdirde , “Kredi” kartlarını da bir kurtuluş olarak görmelerini engeller.

Bu kadar güç şartlar altında çalışan tüm  polis, asker,  ülkemizin, bizlerin güvenliğini gözlerini kırpmadan sağlayan, ölümü göze alanların da rahat yaşamaları gerekmez mi?  Bir yandan elinde silahı hırsız kovalarken, bir yanda terörle birebir savaşırken, aklında kredi kartı borcunu nasıl ödeyebilirim, bana bir şey olursa, eşim ve çocuklarım ne gibi problemlerle boğuşacaklar diye düşünmesinler.