Heybesini taşıyamayan yaşlı bir adam gibi diyeceğim de, aslında öyleyim... Yaşlandım, yaşlanmak değil beni üzen, yaşlıların yok sayılması, ölmediniz de kurtulmadık der gibi davranan kişiler, siyasetçiler yazarlar, çizerler...

Hatta cami imamları, kentin yöneticileri...

Dünya adına taşıdığım yükleri taşıyamaz oldum, taşıyamaz oldum kimi yeşil sarıklı hocaların anlattıkları günahın ağırlığını... O kadar çok günahtan söz ediyorlar ki, insanın “Allah’ım madem böyle olacaktı neden gönderdin beni dünyaya” diyesi geliyor, en azından böyle nazlanmak istiyor...

Allah ile kulu arasına bu kadar girilmemeli ve hatırlanmalı kendi yapmadığın şeyleri başkasından isteme buyruğu dinin...

Artık kimse kendine öğüt vermiyor, kendine yol göstermiyor, herkesin başkalarını ıslaha çalıştığı, başkalarına akıl verdiği, başkalarına ahlaktan söz ettiği bir dünya.

Utanmazlık bu...

Deli hallerim benim...

Yoksulluğun yükünü taşıyamaz olan anneler düşüyor aklıma, bir ömür acı çeken kadınlar...

Ülkede en çok anneleri vuruyor yoksulluk, en çok kadınların haksızlığa uğradığı vakitler bazıları yok saysa da...

Erkekle aynı günahı işleyen kadın toplum tarafından yargılanırken, erkeğin kutsandığı bir çağ ve bunu din adına yaptığını sanan sapıklar sürüsü...

Çokları görmezden, duymazdan geliyor, görmezden, duymazdan geliyor ülkeyi yönetenler, kentleri yönetenler görmezden duymazdan geliyor da ama en çok annelerin acı çektiği bir dünya, şimdi dünya...

Ülke yerine kullandım dünyayı... 

Aslında dünyada da böyle bu işler, yoksulların, yoksul kadınların, kızların en çok acı çektikleri yer burası... Onar onar, yüzer yüzer ölüyorlar denizlerin ortasında çocukları bebeleri ile birlikte, kimselerin ilgisini çekiyor bu ölümler...

Sana soru olsun, kimin umurunda şimdi Filistin’de Gazze’de ölen, öldürülen, açlığa terk edilen anneler, çocuklar, kızlar? 

Bilerek kızlar dedim, dünyanın önünde iki milyar Müslüman âleminin gözü önünde ırzına geçiliyor Filistinli kadınların, kızların, peki kimin umurunda, herkesin keyfi yerinde değil mi? 

Keyfi yerinde değil mi, bizi yönetenlerin, hatta İsrail’e gemiler dolusu malzeme göndermiyorlar mı?

Keyfi yerinde değil mi, iki milyar Müslüman toplumun, nasıl bir toplumsa, inandıklarını söyledikleri din kardeşlik kardeşlik deyip dururken, kardeşlerinizin acısını sıkıntısını dert edinmezsen, mümin olamazsın deyip dururken...

Öyle bir zaman ki İbrahim; ucuz emlak ilanları ile ilgilendiği kadar ilgilenmiyor insan başka insanın çektiği acı ile... Ve Müminler dediklerimiz çoktan kaybettiler bu imtihanı...

Karanlığın ortasında kaldık da, karanlıkla aydınlık belli değil...