Stresli olduğumuzda insanın vücudunun dengesi tamamen değişiyor… Beynimiz, kalbimiz ve ruhumuz negatif duruma geçiyor…
Birde havaların sıcak olması ile birlikte iyicine bunalıma dönüşüyor…
Stres aynı zamanda kaygı, engellenme, duygusal çöküntü ve gerginlik gibi durumlar yaratır. Her taşın altından çıkma becerisine sahip, hayatımızı, psikolojimizi ve hatta yaşamsal fonksiyonlarımızı eline oyuncak eden bir durum stres. 
Hayatımızda duygusal iniş-çıkışlarının kaçınılmaz bir sonucu olarak hepimizin stresli hissettiği zamanlar olmuştur. 
İçerisinde bulunduğumuz çevre, vücudumuz, düşüncelerimiz, hatta dünyaya nasıl baktığımız da stres faktörü olabilir.
Hasta oluruz, doktora gideriz: “Stresten uzak dur.” Başımız ağrır, kronikleşir: “Stresten uzak dur”. Uyku bozukluğumuz olur, gece lambası gibi gözlerimizi açar akşamın bir körü tavana bakarız: “Stres uyutmuyor, stresten uzak dur.” Bu kadar uzak durulması gereken bir konu iken nasıl hayatımıza bu kadar dahil olabiliyor anlaşılması güç. Ne yaparsak yapalım stressiz bir hayat zor. 
Demek istiyoruz ki basit bir trafik sıkışması bile zaman zaman strese sokabiliyor bizi, o anlamda söyledik. Stresin nedenleri şudur gibi keskin cümleler kurmayacağız, kuramayacağız çünkü stres bu, cümlede durduğu gibi durmaz! 
Stres dolu bir durumda kalbimiz hızlı çarpması, yoksa üstesinden gelmesi güç bir iş karşınıza çıktığında  avuç içleriniz mi terler?
İşte bu kaygıdır! Vücudumuzun strese verdiği doğal bir reaksiyondur.
Sizi kaygılandıran şeyin ne olduğunu kağıda dökmek bunu kafanızdan atmak ya da daha az rahatsız edici hale getirmek için iyi bir yöntemdir.
Düzenli egzersiz yapmak, dengeli öğünlerle beslenmek, yeterince uyku almak ve sizi önemseyen insanlarla iletişimde olmak kaygı belirtilerini ortada kaldırmak için harika yöntemlerdir. 
Stresli olduğumuzda negatif düşünceler yerine pozitif düşünmeye çalışarak kendimiz rahatlatabiliriz…
Hayatımızda stresin olmadığı günler olması dileğiyle…