Uluslar arası ilişkilerde asla dostluk yoktur, devletlerin karşılıklı çıkarları vardır. Bu çıkar ilişkisi akılcılığı gerektirir. Yani  ABD,  AB,  Rusya ve dİğer ülkeler bizimle ilişkilerini dostluk değil çıkar üzerine kurarlar. Devletlerarası ilişkilerde duygusallığa asla yer yoktur. Biz de politikalarımızı bu gerçeklere uygun olarak belirlemeliyiz. İç politikada başka, dış politikada başka dil kullanmak inandırıcılığımızı ve ikna ediciliğimizi zedeler, zora sokar. Sağlam, akılcı, ülkemizin menfaatine uygun, ayakları yere basan tutarlı politikalar üretmeli ve uygulamalıyız.
          Ülkece çirkin bir oyunun içerisindeyiz. Stratejik ortağımız ABD ve sözde antlaşmalarla mutabık kaldığımız Rusya ile dostluğun(!) bedelini şehitlerimizle ödedik. Bu fatura çok ağır oldu.
          En son toprağa düşen 34 can…34 vatan evladı… 34 bayrak… 34 vatan parçası…34 şehit… Bir o kadar da yaralı! Acımız büyük, yastayız. Gerçi yas ilan edilmedi, bayraklar yarıya indirilmedi ama milletçe hüzne boğulduk. Adımız gibi evlatlarımızı Rusların şehit ettiklerini bilmemize rağmen Ruslara cevap veremedik, sadece Suriye mevzilerini bombaladık. Bizi vurana hak ettiği cevabı henüz veremedik. Şimdilik… Vermeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Bir gün bu hesap mutlaka sorulur.
          Şimdi doğru stratejiler tasarlama ve uygulama zamanı. “Darbecilerle mi olalım, katillerle mi yan yana gelelim?”  diyerek ülkemizi çözümsüzlük sarmalına sokmayalım.  Evet, Esat katil ama ABD, AB, İsrail, Rusya ve Arap ülkeleri katil değil mi? Korumasız insanların kanını içenler masum mu yani?
          Artık her türlü siyasi tartışmayı erteleyip birlik olma zamanıdır. Bugün yaşadıklarımızın eleştirisini elbette gelecekte yapacağız. Elbette zamanı gelince bizi İdlib’de ateşin ortasına süren, Türkiye’yi çıkmaza sokanlara olan itiraz hakkımızı saklı tutacağız. O zaman, şimdi değil. Şimdi iktidarıyla, muhalefetiyle, aydınıyla, yazarıyla, çizeriyle, sanatçılarıyla, çalışanlarıyla bir ve beraber olma zamanı. Şimdi iç cepheyi güçlü kılma zamanı. Siyasette kısır tartışmaları, yapay kavgaları bir tarafa bırakma zamanı. Bu sayede ciddiyetimizi ortaya koyup şehitlerimizin ruhlarını şad edebiliriz.
          Bu konuya kafa yoran, ömür adayan askerlerin, akademisyenlerin, stratejistlerin, diplomatların siyasi fikirlerine bakılmaksızın görüşleri alınıp bir ortak akıl oluşturulmalıdır. Farklı düşüncelere kıymet verilerek ihtiyacımız olan politikalar vücuda getirilmelidir. Siyaset kurumu birlikte karar alabilme basiretini göstermelidir; bugün buna çok ihtiyacımız var. Unutulmamalıdır ki, “ Birlikten kuvvet doğar.”