Röportaj: Alev Uzunbaş

Hayatını daha iyi yönetme becerisini kazanmak isteyenler için Yaşam Koçu ve Aile Ekonomisti Safiye Uysal ile konuştuk.

Bireysel bakış açımızı nasıl değiştirebiliriz, hayata karşı kontrolümüzü kaybettiğimizde neler yapmalıyız, çocuklarımızla sağlıklı bir iletişim nasıl kurabiliriz, başarıyı nasıl yakalayabiliriz gibi günlük hayatımızı etkileyen ve geleceğimizi belirleyen etkenleri Yaşam Koçu ve Aile Ekonomisti Safiye Uysal Gerçek Alanya Gazetesi’ne anlattı.

-Sizi tanıyarak başlayalım, Safiye Uysal kimdir?

1992 Alanya doğumluyum. Üniversite öğrenimini Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde tamamladım.

Lisans hayatım boyunca aile yaşantısı eğitimi, tüketici eğitimi ve korunması, engelli ve yaşlı eğitimi, kurumlarda fiziksel çevre yönetimi alanlarında çalışmalarım olup aktif olarak görev aldım. Bunların yanı sıra  kişisel gelişim alanında, AC (Association for coaching) Koçluk Birliği onaylı bütünsel yaşam koçluğu, işaret dili, iş yaşamında ilişki yönetimi, iş yaşamında başarılı iletişim modeli  gibi eğitim programlarını tamamlamıştır.. Mesleki hayatına M. Gökçen Nazifoğlu Kişisel gelişim ve Danışmanlık Merkezinde profesyonel yaşam koçu,  eğitmen olarak devam etmekteyim.

-Koçluk Nedir? 

Kişilerin yaşamsal farkındalığını artırarak, güçlü sorularla potansiyel kaynaklarını keşfetmesi  ve yaşamından maksimum performansı  elde etmesi yolunda yol arkadaşlığı yapmaktır. Planlı bir kişisel gelişim sürecidir. Koçlukta kişinin değerlerine uygun hareket edilir. Terapiyle karıştırılmaması gerekir. 

Benim koçluk bakış açımı Galileo’nun bir sözü destekler: Kimseye bir şey öğretemezsiniz, sadece cevabı kendi içinde bulmasına yardımcı olursunuz. (Galileo)

-Koçluk hizmetinin faydaları nelerdir?

Danışanın motivasyonunda gözle görülür artış sağlamak, artan performansı sayesinde verimliliğini yükseltmek, aile, sosyal ve iş çevresindeki ilişkilerini geliştirmek, kişinin hayatta hedef belirlemesi konusunda destek olurken belirlediği hedefler üzerinden harekete geçmesi için motive etmek. Tabi ki bunlarla birlikte en çok önemsediğimiz nokta kişinin kendine olan inancını, sevgi ve saygısını, cesaretini yükseltmek.

-İyi bir koç nasıl olunur?

İyi bir koç en az 6 aylık eğitim sürecini tamamlamış olmalıdır. Kişisel gelişim bitmeyecek bir alan olduğu için sürekli kendini geliştiriyor olmalı ve en önemlisi etik çalışmalı. Kişileri yönlendirmekten ziyade kendi doğrularını, değerlerini, inançlarını bulmaya, bunlara uygun hareket etmeye yönelik çalışmalar yapmalıdır.

-Bazen hayata karşı kontrolümüzü kaybettiğimizi hissederiz. Bu durumda nasıl davranmamızı önerirsiniz?

Kendinizle ilgili olan her şey aslında sizin elinizde.   İnsan tam ve bütün bir mekanizmadır. Hayatın kontrolünü elinizde tutmak için iyi bir hedef belirlemek çok önemlidir. İyi bir hedef belirlediğimizde danışanlarımızla hedefe ulaşmak için eylem adımları belirleriz. Eylem adımları ortaya çıktığı zaman  nereden başlayacağınızı, neler yapabileceğinizi net bir şekilde görmüş ve rahatlamış oluyorsunuz.

-Bir insanın hayatında değişiklik olması için ne yapmalıdır?

Değişimi tetikleyen şey de rahatsızlık vardır. Evet bu yüzden rahatsızlık duyduğunuz memnun olmadığınız bir konu hakkında üzüntüye kapılmayın. Çünkü bu sizi harekete geçirecektir. Durumunuzdan yeteri kadar rahatsızlık duyuyorsanız bununla birlikte değişim istediğimiz bir konuda düşünmemiz gerekenler;  ben değişimi gerçekten istiyor muyum? Değişime ihtiyacım var mı? Bunun için yeterli miyim? Cevabınız evet ise değişim olabiliyor. 

-Günümüzde insani ilişkiler kurmakta hepimiz çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bu konuda yapmamız gerekenler nelerdir?

Hepimiz birbirimizden, hatta en yakın gördüklerimizden ayrılırız bazı noktalarda. Doğru iletişim yoluyla ilişkilerimizi şekillendirmeliyiz. Aslında farkında olmamız gereken şudur kimseyi tam olarak anlayamayız, sadece empatik dinleme yoluyla birbirimize ayna olabiliriz. İletişim için empati  gerekiyor, empati için ise yargılamadan insana saygı duymak.  Çevremizdekilerle doğru iletişim kurabildiğimiz zaman kendimizi daha iyi hisseder hayatı farklı görmeye başlarız. Şöyle ki; davranış duygudan geliyor, insan her zaman düşünerek hareket etmiyor. Bu yüzden iletişim halinde olduğumuz insanların davranışından ziyade davranışın altındaki iyi niyete odaklanırsak bakış açımızı iyi yönde şekillendirmemiz kolay olur. 

-Okul çağındaki çocuklara koçluk hizmeti veriyorsunuz. Eğitim-öğretim yılı açılıyor. Aileler çocuklarıyla nasıl iletişim kurarlarsa çocukları motive eder?

Çocuk ailenin yansımasıdır. Bununla birlikte çocuğun gelişimini etkileyen kültürel,çevresel birçok faktör vardır. Çocukların en büyük isteği anlaşılmak. Aileler belirli yaş gruplarının getirdiği özellik ve davranışları dikkate alarak hareket etmeye özen göstermeliler. Bununla birlikte dediğim gibi empatik yaklaşım önemli. Çocukları anlamak yerine onların bakış açısıyla bakmaya çalışmalıyız. Fikirlerini önemsiyor olmalıyız. Bu şekilde anlaşıldığını hisseden çocuk kendini rahatlamış hissederken, motive olacaktır. Motivasyonu güçlü olan çocuk başarıya yol açar.

-Hepimizde başarma duygusu yoğundur. Başarmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?

Başarmak için kendimize, değerlerimize, inançlarımıza uygun hedefler belirlemeliyiz. Gün içinde günlük basit hedefler belirlerken bu hedefler bizi belirlediğimiz büyük hedefe ulaştıracak şekilde olmalıdır. Her insanın hayatında çok büyük hedefleri olmalıdır. Bu hedefler ütopik gibi görünsede planlandığı zaman bizi motive eder. Profesyonel bir destek ile içimizdeki potansiyeli ortaya çıkararak başarılı olabiliriz.

-Son sözlerinizi alabilir miyiz?

Kendini içsel olarak geliştiren insan toplumsal hayata daha kolay adapte olurken, gerek iş gerekse özel hayatlarında olumlu ilerlemeler kat eder. Bir şeylerin değişmesini beklemek, değişmediği zaman üzülmek  yerine öncelikle hayatımızın olumlu değişimi için kendimizden başlayalım her şey  daha güzel olsun

Editör: TE Bilisim