AK Parti iktidarının dış politikasını eleştiren Apaydın, Türkiye’de 15 kişiden birisinin Suriyeli olduğunu söyleyerek “2040 yılında Suriyeliler Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu oluşturacak. Biz içimize bu büyük nüfusu aldık ve Cumhurbaşkanı’nın bu nüfusu geri göndermeye niyeti yok. Sadece yerleşim yeri yapacağız diye algı operasyonu yapıyor. Türk kimliği tehlike altında. Kimse bize çaresizlik aşılamaya çalışmasın. Ülke hükümetin yanlış politikaları sonucu bu duruma geldi. Her gün askerlerimiz şehit olarak geliyor. Artık bir devlet politikası olması gerekiyor” dedi. 
HİÇ KİMSEYİ TATMİN ETMEDİ 
Gündemi meşgul eden mahmuz konusuna da değinen Apaydın, bilgilendirme toplantısına yönelik eleştirilerde bulundu. Apaydın, şunları söyledi: “Toplantıyı aslında hiç kimse tatmin olmadığı gibi hayal kırıklığına uğradı. Bizim eleştirilerimiz şeffaf olunmadığı, doğru bilgiler verilmediği yönündeydi ve belediyenin ben yaptım olduğu mantığıyla hareket ettiği şeklindeydi. Dün bunu hepimiz gördük ve şahit olduk. Sanki yeni görücüye çıkıyormuş, tanıtılıyormuş gibi lanse edilmeye çalışıldı. 
KENDİ DOĞRULARINI ANLATMAYA GELMİŞLER
Toplantının formatı da yanlıştı. Bilim insanı olarak konuyu anlatmaya gelenler siyaset yapıyormuş gibi konulara girdiler. Kendilerini eleştirenleri eleştirmekten öte gitmediler. Üzülerek gördük ki şartlandırılmış olarak kendi doğrularını insanlara anlatmaya gelmişler. İnsanlara doğru bilgi verme mantığıyla hareket etmeden ziyade ‘bizim yaptığımız doğrudur’u anlatmak için yapılmış bir toplantıydı. Siyasi irade doğrultusunda iradesini beyan edenler zaten bu memleketin geleceğine dinamit koyuyor. Dün de bunu üzülerek gördük ve yaşadık. Biz yapılan doğruysa bile uygulamanın ve anlatım şeklinin doğru olmadığını düşünüyoruz. 
KONUŞMA GEREĞİ DUYMADIK
Belediye meclis üyemiz Hasan Can Kamburoğlu söz aldı. Didem Dim Özaltın ve Fikret Arık yanımda oturuyorlardı. Konuşmanın gereksiz olduğunu ben özellikle söyledim. Çünkü toplantının seviyesi gerçekten belediyenin düzenlediği toplantı seviyesinden çok düşüktü. Biz bunu yadırgadık. Bir yönlendirme şeklinde olması bizim de o konuda fikir beyan etmemizi anlamsız olarak ortaya koyduğu için konuşma gereği duymadık” 
 

Editör: TE Bilisim