Günümüzde artık teknoloji çağını yaşıyoruz. Çocuklarımız sanal dünyada hapis olmuş durumda. Eminim bu durumdan tüm ebeveynler şikayetçi. Ancak, bunun çözümü çocuklara bilgisayarları yasaklamak ya da herhangi bir yaptırım uygulamak değil. 

90’ların çocukları, yani tabiri caizse sokakta oynayan son çocuklar milenyum ile birlikte ortadan kayboldu. Hayat kolaylaştıkça pratik düşünme de yok olmaya başladı. Çocuklar eğlenmek için ihtiyaçları olan şeylere ulaşmakta zorluk yaşamadıkça, yaratıcılıklarının gelişmesi de beklenemez. 

Arkadaşlık kavramını sadece sanal ortamda oyun oynamaya döndüren günümüzde tek suç çocuklarda mı acaba diye düşünmek lazım. Aslında bunun temel sorumlusu galiba yine biziz. 

Her yerel seçimde yerel yönetimler yaptıkları çocuk parklarını anlatırlar. Tabi ki bunlar önemli olaylar. Gerçekten de Alanya’nın geneline baktığımızda çok güzel çocuk parklarımız var. Peki çocuklarımızın gerçekten parka mı ihtiyacı var. 

Yapılan parkların büyük çoğunluğu 0 – 7 yaşa arası çocuklar için. Kaydırak, tahterevalli ve salıncak. Küçük çocuklarımız için eğlenceli tabi ki ama 7 yaş üzeri çocuklar için aslında çok da fazla bir şey ifade etmiyor. Eskiden bizim çocukluğumuzda boş arsalar olurdu. Bu arsa bizim için yapboz niteliğindeydi. Tahtadan futbol kalesi, basket potası yapardık. O yıkılır biz inatla yapardık. Ya da başka bir oyun oynayacak isek o boş arsayı ona göre dizayn ederdik. Yani kendi oyun alanımızı oluşturmak için bir çaba sarf etmemiz ve bir şeyler düşünmemiz üretmemiz gerekirdi. Bu da bizim hem zekamızı geliştirir hem de arkadaşlarımız ile yardımlaşmayı sağlayıp iletişim yeteneğimizi geliştirirdi. 

Kırsal kesimde yaşayan çocuklar halen üzerinde bu zihniyeti taşır. Zira her sorun için pratik bir çözüm bulma yetisine sahiptir. 

Şimdi çocuklara yapılan parklar, futbol sahaları, basket sahaları onlara hazırlanmış şekilde geliyor. Günde 1 saat vaktini burada geçirdikten sonra ise sıkılıp eve dönüyor. Oyun alanını oluşturmak için bir şey düşünmesine gerek kalmıyor. 

Yine benzer bir durum da eğlence araçlarına kolay ulaşım. Benim küçüklüğümde çizgi filmler sadece sabahları yayınlanırdı. Onları izlemek için erkenden kalkardık. Şimdi ise sayısız çizgi film kanalı var. Çocuklar sabahtan akşama kadar hipnotize olmuş gibi çizgi film izleyebiliyor. Ve yeni nesil çizgi filmler çok fazla savaş içeriği taşıyor. Buggs Bunny, Tom ve Jerry ve Şirinler gibi çizgi filmlerimiz vardı. 

Bazı anneler ise bu durumu avantaja çevirmiş durumda. Çocuğun eline tablet, telefon veya çizgi film kanalını veriyor. Çocuk onunla adeta hipnoz olurken kendisi rahat ediyor. 

Günümüzde çocukların hayatı oldukça ilginç bir şekil aldı. Birde üzerine çocuk kaçırmaları eklenip güvenler tamamen azaldığı için, artık çocuklar futbolu bilgisayarda oynuyor, arkadaşlarının bile yüzünü görmeden bilgisayardan iletişim kuruyor. 

Devletimiz başta olmak üzere yerel yönetimler ve aileler herkese bu konuda önemli sorumluluklar düşüyor. Çocuklara park yapmayın boş arsa verin onlar zaten orayı kendi eğlenecekleri şekillerde tasarlar. Gün boyu yayın yapan çocuk kanallarına sınırlama getirilsin, çocuklar hipnotize olmasın. Sokakta bisiklete binen çocukları bile göremiyoruz artık.