Tarih 14 Mart 2013... Günlerden Perşembe... Hayatımın en büyük şansı Berra Nisa’m sana kavuştuğum andır bu an...

Seni ilk elime aldığımda  o çok olağanüstü annelik duygusunu yaşadım ben. Bana bu duyguyu yaşattığı için önce Allah’a sonra sana defalarca kere şükürler olsun…

Doğduğundan beri hiç şüphesiz hayatımın merkezine oturdun sen, canım yavrum…

Hayatımı öylesine doldurdun ki kuzum, zaman nasıl aktı; gün geceye, gece güne ne zaman karıştı; aylar ayları nasıl kovaladı; yıllar nasıl geçti hiç fark etmedim biliyor musun?

Her gün farklı bir lezzet yaşattın bana. Konuşsa, yürüse, okula başlasa derken şimdi 9 yaşına geldi. İnanamıyorum…

Artık dolu dolu 9 yaşındasın. Oysa ki doğduğun an dün gibi. Çok uzun zamandır dostsun, arkadaşsın bana hem de en lezzetlisinden, en tatlısından, en güzel kokanından, en olağanüstü olanından…

Güzel kızım, hayat her zaman evde ya da okulda sana sunmaya çalıştığımız kadar güzel ve kolay olmayabilir. Her zaman sana destek olacak kimseyi de bulamayabilirsin yanında. Böyle zamanlarda dua ederek manevi duygularını geliştir, yaşadığın her ne olursa olsun içindeki hayrı gör, inan ve sığın. Bu seni derinden rahatlatacak ve aydınlığa çıkartacaktır.

Her zaman ne istediğini çok iyi bil, seni neyin mutlu edeceğine kendin karar ver ve iç sesine de kulak vererek yapman gereken ne ise onu yap. Bazen insanların söylediklerine kulaklarını tıkamak, daha başarılı ve mutlu olmana yol açar. Böyle zamanlarda sana anlattığım kurbağa hikâyesini hatırla ve yolunda yürü. Hata yapsan bile kendi hatalarını yap, başkalarının hatalarını değil. Çünkü kendi yaptığın hatalardan, derslerini daha hızla öğrenirsin.

Canım kızım, değerini bilen insanlarla birlikte yaşadığın bir hayatın olsun ve sen çok mutlu bir insan, mutlu bir eş ve mutlu bir anne olursun inşallah….

İyi ki doğdun ve iyi ki sen benim kızım oldun bir tanem…