Zatürreye karşı 8 etkili öneri!

Pnömoni, toplumda yaygın bilinen adıyla zatürre, virüs veya bakteriler nedeniyle akciğer dokusunda bulunan hava keseciklerinin enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. Mikropların kolayca yayıldığı kapalı ortamlarda sık zaman geçirilmesi, soğuyan havanın vücut direncini düşürmesi ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyon- larındaki artış nedeniyle, zatürre sonbahar ve kış aylarında daha sık görülüyor. Zatürre günümüzde erken tanı ve tedaviyle vücutta hasar bırakmadan geçebili- yor. Ancak bebekler, küçük çocuklar, bağışıklık sistemi düşük olanlar ve ileri yaştaki kişilerde tedavide geci- kildiğinde ciddi solunum sorunlarına yol açabiliyor, hatta hayatı tehdit edebiliyor. Bu nedenle zatürreden korunmak yaşamsal öneme sahip oluyor.
Depresyon değil ‘zatürre’ olabilir!
Zatürre belirtileri soğuk algınlığı ve grip hastalıklarıyla ortak belirtilere sahip olsa da, genellikle daha uzun sürüyor. Öksürük ile sarı, yeşil, paslı ve bazen kanlı balgam çıkarma, göğüs ağrısı, ateş, titreme, halsizlik, iştahsızlık ile baş ağrısı, zatürrenin başlıca belirtilerini oluşturuyor.
Bu yakınmalara bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısının da eşlik edebileceğini belirterek ayrıca özellikle ileri yaştaki hastalarda bu belirtilerin hiçbirinin olmaya- bileceği unutulmamalı. Zatürre bazen sadece kişilik değişikliği veya depresyon belirtileriyle bile sinyal verebiliyor.
Zatürreye karşı 8 etkili öneri
Maskesiz olmaz! Kapalı ve kalabalık ortamlarda maske kullanmayı asla ihmal etmeyin. Zira maske zatürre mik- roplarına maruziyeti azaltıyor. Maskenizi 6-8 saatten uzun süre kullanmamanız da çok önemli.
Aşınızı yaptırın: Özellikle altta yatan kronik hastalığı olan kişilerin 55 yaşından ve sağlıklı olan kişilerin 65 yaşından itibaren pnömokok aşısı yaptırmaları tavsiye ediliyor. Daha erken yaşta olup zatürre geçirenlerde
de zatürre aşısı öneriliyor. 5-10 yıl koruyucu olabilen zatürre aşısını yılın her döneminde yaptırabilirsi-
niz. Dolaylı olarak zatürreden koruması nedeniyle grip aşısının da her yıl yaptırılması tavsiye ediliyor. Ellerinizi sık sık yıkayın: Mikropların bulaşmalarını önlediği için zatürreden korunmada elleri sık sık yıka- mak da büyük önem taşıyor. Özellikle toplu bulunulan ortamlarda bir yere dokunduktan sonra ve yemekler- den önce ellerinizi en az 20 saniye boyunca sabunla yıkamayı alışkanlık edinin.
Kapalı ortamlarda bulunmayın: Solunum yoluyla kolayca bulaşabildiği için kapalı ortamlarda mümkün olduğunca bulunmayın. Eğer bulunmak zorundaysanız maskenizi mutlaka kullanın.
Odayı sık sık havalandırın: Bulunduğunuz ortamdaki mikrop miktarının azalmasını sağlayacağı için odanızı her gün en az 3 kez olacak şekilde 15’er dakika hava- landırın. Dikkat etmeniz gereken bir başka nokta da, klimaların temizliği olmalı.
Sağlıklı beslenin, düzenli uyuyun: Bağışıklık sistemini- zin güçlü olması için dengeli ve düzenli beslenin, uyku düzeninize dikkat edin.
Sigara ve alkolden uzak durun: Bağışıklık sistemi-
ni baskılayıcı etkileri nedeniyle sigara ve alkolden kaçının.
Bol bol su için: Burun ve ağız bölgesine ulaşan mik- roplar kuru zeminlere daha kolay yerleşebiliyorlar. Bu nedenle her gün 2-2.5 litre suyu gün içine dağıtarak tüketmeye özen gösterin.
İstirahat ve bol sıvı önemli

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }