Türk Kültüründe Liderlik: Adaletin Vazgeçilmezliği

Adalet, kelime kökü itibariyle Arapça “adl”den türemekte ve “her şeyi yerli yerine koymak” anlamını taşımaktadır. İnsanlık tarihi boyunca bütün kadim medeniyetler adalet kavramı üzerinde durmuş; toplumun huzur ve refahının ancak adil bir yönetim altında gerçekleşebileceğine inanmışlardır.

Eski Babil’de Hammurabi, kanunlarıyla adaleti tesis etmeye çalışmış; Mısır’da firavunlar, yalnızca siyasi lider değil, aynı zamanda adaletin koruyucusu kabul edilmiştir. Eski Yunan’da Platon, adaleti toplum düzeninin temel taşı olarak görmüş, Roma ise adını verdiği “Roma Hukuku” ile tarihin en sistematik hukuk düzenlerinden birini ortaya koymuştur.

Benzer şekilde Türk kültüründe de adalet, liderliğin temelinde yer alan bir kavramdır. İlk siyasetnamelerden biri olan Kutadgu Bilig, yönetim felsefesini dört temel kavram üzerine inşa eder: adalet, mutluluk, akıl-bilgi ve hayatın sonu. Bu değerler, eserde kişileştirilmiş dört kahraman aracılığıyla aktarılır. Bunlardan ilki Gündoğdu (Kün-Togdı) hükümdardır ve adaleti temsil eder. Hükümdarın adaleti temsil etmesi, toplumun düzen ve istikrarının yalnızca adaletle mümkün olabileceğinin açık bir ifadesidir.

Kutadgu Bilig’de hükümdarın elinde bir bıçak, solunda acı bir ot, sağında ise şeker bulunur. “Ben, işleri bıçak gibi keser atarım, hak arayan kişinin işini uzatmam” beyti, adaletin gecikmeden tecelli etmesi gerektiğini anlatır. “Şekere gelince; o zulme uğrayarak kapıma gelen ve adaleti bende bulan kişi içindir” ifadesi ise mazlumun korunmasının hükümdarın asli görevi olduğunu ortaya koyar. Buna karşılık, “Zehir gibi acı olan bu Hint otunuysa, zorbalar ve doğruluktan kaçan kişiler içer” beyti, zulmedenlerin mutlaka cezalandırılacağını vurgular.

Eserde ayrıca hükümdarın adaleti yalnızca bir ilke olarak değil, davranışlarıyla da içselleştirmesi gerektiği vurgulanır:

“Ben işleri doğrulukla çözederim, insanları kul ve bey olarak ayırmam... Gerek oğlum, yakınım veya akrabam olsun; gerek yolcu, geçici veya konuk olsun... Yasa karşısında, benim için hepsi birdir.” Bu yaklaşım, adaletin kayırmacılığa yer bırakmayan, eşitlikçi bir tutumla uygulanması gerektiğini gösterir.

Sonuç olarak, gerek kadim medeniyetlerin hukuk ve yönetim anlayışları, gerekse Türklerin ilk siyasetnamesi Kutadgu Bilig, liderliğin temelinde adaletin bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Sonraki yazımızda Türk Kültüründe Liderlik özelliklerini incelemeye devam edecek, liderin “akıllı ve bilge” özelliklerine göz atacağız. Haftaya görüşmek üzere..

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }