Hasso ile Memo birer milli piyango bileti (Henüz o yıllar Milli Piyango İdaresi özelleştirilmemiş, kimsenin aklında çıkan büyük ikramiyenin üstüne yatmak gibi bir düşünce yok) almışlar. Büyük ikramiye çıkarsa ne yapacaklarının hayalini kuruyorlar. Memo, Hasso'ya soruyor: "Büyük ikramiye çıkınca parayı nedecen?"
Hasso, "Ne yapıcam? Her gün soğanın cücüğünü yerim” demiş. Arkasından sorar: "Memo, büyük ikramiye çıkınca parayı sen nedecen?"
Memo, “Ula Hasso ne yapabilirim? Sen adama yiyecek bir şey bırakmadın ki?" demiş.
Pazarda soğanın fiyatını 20 TL görünce önce şaşırdım. Uzun bir süre soğan tezgahını güzel bir resim tablosunu seyreder gibi seyre daldım. Hanım 3 kilo yazmış pazar alışveriş listesine. Korkarak tezgaha yanaştım. Soğanları incitmemeye çalışarak poşete koydum. Bir kilo ancak alabildim. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana. Döngel Zeynebin soğan ekmek yiyelim. Artık bu fiyatlar karşısında söylenen türküler, deyişler bile söylenemez olup unutulur gider. Soğan sınıf atlamış, artık zengin sofralarının yiyeceği olmuş. Soğan sınıf farkı bilmez, zengin, fakir sofrası demeden dil, din, kimlik ayrımı gözetmeksizin sofralarımızda yerini hep aldı. Hatta soğanın tarihi gelişimine baktığımız zaman daha çok fakirlerin safında yer aldığı görülür. Soğan bir yumruk darbesi ile başı ezilip cücüğü çıkarılırken bile gözyaşlarını içine akıttı isyan etmedi. Mutfaklarda bıçak darbeleri ile kesilip, robotlar tarafından ezilirken de sessizliğini korudu. Tek savunması salgıladığı göz yaşartıcı kimyasallardı. Mutfakta soğan ile beraber olup ardından göz yaşı dökmeyen kaç bayan vardır? Nasıl oldu da soğan sınıf değiştirdi?
Soğan deyip geçmeyin, çok hükümetler devirmiştir. Soğan fiyatlarının artması Hindistan’da 1998 yılında iktidardaki Halk Partisi’ne (BJP) Yeni Delhi eyalet seçimini kaybettirdi. AK Parti iktidarı yükselen soğan fiyatları karşısında çaresiz kalınca, soğanı 'Milli Düşman' ilan etmiş.
Soğan depolarına, örgüt evlerine girer gibi polisler eşliğinde baskınlar düzenlemişti. Tam seçim dönemine girdiğımiz sırada yükselen soğan fiyatları karşısında AK Parti iktidarının ne gibi tedbirler alacağı merak konusu .
Cennet mekan Abdulhamid Efendimiz karamelize olmuş soğanın üzerine yumurta kırıp yemeyi çok severdi. Bugün yaşasaydı artan soğan fiyatları karşısında ne gibi tedbirler alırdı acaba? Saray tez elden bir ferman çıkarır, “Padişah Abdülhamid Han Efedimiz’in fermanıdır. Derhal soğan depoları basıla, stokçuların kelleri tez elden urula, keller Atmeydanı’nda 3 gün teşhir edile” der miydi acaba?
Bir soğan soyuluyor, yaşarıyor gözler
Hazine soyuluyor, aldırmıyor öküzler
Gelinen son nokta bu. 'Soğanın cücüğü' ile ilgili bir fıkra ile yazımızı noktalayalım.
Adamın birisinin yumurtalıklarında iltihap oluşmuş. Acıya dayanamayınca doktora gitmiş. Doktor hemen ameliyat ederek iltihabı temizlemis. Ameliyat esnasında çıkardığı yumurtaları kedi yeyince, doktor çaresiz yumurtaların yerine iki tane soğanın cücüğunü koyarak hastayı taburcu etmiş. Aradan aylar geçmiş hasta ile sokakta karşılaşıyor. Doktor, “Eyvah şimdi ne olacak” diye korku ile karışık teleşlanırken, hasta koşup doktorun ellerine sarılıyor. Sağlığına kavuşturduğu için doktora binbir teşekür ediyor. “Yalnız doktor bey bir tek sıkıntım var. Ameliyattan sonra kimin ağzına versem gözünden yaş geliyor."
GÜLÜCÜKLER YÜZÜNÜZDEN EKSİLMESİN.