SİZ SÖYLEYİN...

İçinde bulunduğumuz zaman, susma zamanı mı, yoksa konuşsak da olur mu? Konuşursak ne konuşacağız, konuştuklarımızın doğru olduğuna kim karar verecek? 
Zira günümüzde herkes kendi konuştuklarını doğru sanıyor...
Mesela her parti kendi yaptıklarını, her cemaat kendi çalışmalarını doğru olarak takdim ediyorlar ahaliye... 
Ama hiç biri ötekine benzer değil... 
Peki, hangisinin ki doğru?
Din adına konuşanların hiç birinin anlattığı, bir ötekine benzemiyor, doğru söyleyen doğru din anlatan hangisi, kimlere inanmak gerek?
Yoksa hiç birine inanmayalım mı? 
Halkından daha rahat, daha ihtişamlı hayat yaşayanlar, halkın derdinden sıkıntısından anlarlar mı sizce?
Anlarız diyorlar ama...
Bunları hatırlatmak ne kadar doğru onu bende biliyor değilim... Nedense size bilgiçlik taslıyorum, biliyor gibi yapıyorum gibi...
Bildiğimi sandıklarım bu sisteme bu anlayışa bu düzene asla uygun değil... Aklımızdan geçenleri söylesek taşa tutarlar, sen nereden çıktın diye...
Daha çok zenginlerin, varsıl kişilerin dinlendiği sözünün geçtiği bir sistem ne kadar adil olur ki?
Mesela anlaşılır gibi değil insanların talepleri de...
Nasıl bir ülke, nasıl bir şehir istiyoruz... İdarecilerimiz nasıl olsun, Belediye başkanımız ne yapmalı, halkın içinde mi olmalı, yoksa daha çok varsıl kişiler ile olması mı doğru olan?

Kendinin bile ne istediği bilmeyen insanlar olduk sanki... Sadece gürültü etmekten zevk duyan mutlu olan... En azından ben böyle sanıyorum...
Yazanların, çizenlerin şairlerin asıl maksatlarının ne olduğunu anlaşılır gibi değil... Mesela ben ne demeye çalışıyorum sizce? Bu şehirdeki gazetecilerin yazarların hatta muhabirlerin yapmak istedikleri ne? Şehir ahalisine ne söylemek istiyorlar... Her Cuma camilerde edilen vaazlar ile ne denmek isteniyor halka?
Bunları önce kendimize soralım... Gerçekten siyasetçiler, bu ülke bu şehir bu sokaklar ülkenin geleceği konusunda iyi şeyler yapmak istiyorlar mı, böyle bir dertleri var mı?
Bizlerin kendimizin böyle bir derdi var mı?
Mesela Müslümanların, kendilerine İslamcı filan diyenlerin dünyadan ne arzu ettiklerini, ya da sistemden ne talep ettiklerini ne hep karşılar yapılan her şeye?

Mesela, desem siyasetçiler en çok kendilerini düşünüyor, kendileri için çalışıyor desem, yanlış mı demiş olurum?  
Gelmiş geçmiş Belediye başkanları daha çok kendilerine çalıştılar desem ne dersiniz?
Din adına, siyaset adına konuşanların dilleri ayrı kalplerinden geçenler ayrı desem cevabınız ne olur...
Bu günlük de bu kadar... İyilikler dilerim efendim...

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }