Kafamda deli sorular

Adamın birisi hamama gitmiş, bakmış kurnanın başında bir Arab. Arab'ın karşısına geçip oturmuş. Almış eline tası, sabunu tam

kafasına suyu dökecek. Bakmış Arab'ın peştamalının altında bir yılan. Yılan suyun içinde oynuyor. Bizimki yılan Arab'ı sokacak

korkusuyla tası olanca gücüyle küüüt diye yılanın kafasına Battal Gazi'nin gürzü gibi indirmiş. Arab acıyla iki elini bacaklarının arasına sokup bağırıp feryat ederken, bizimki "Yılanı öldürdük ama yine de Arab'ı yılan soktu" demiş.

Urfa'da yaşanan 15 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketinin ardından konuşan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, "Evet 15 canımızı aldı ama diğer taraftan toprak suya kavuştu" dedi.

Toprağın suya kavuşması için bu kadar canı kurban olarak sunmanız birazcık olsun içinizi acıtmıyor mu? Bir televizyon kanalına çıkıp bu kadar rahat konuşmanızı psikologlar nasıl yorumlar bilemiyorum.

"Kesinlikle hiçbir sorumluluğumuz yok" diyen Urfa Belediye Başkanı. Bir şehrin anahtarı teslim edilen şehremini, en güvenilir kişi. "Olanlar oldu, dere kenarlarına çadırlar kurdurduk. İnsanlar seller altında kalıp boğularak öldüler. Bunlar kader planında olan şeyler, Takdiri İlahi" demek nasıl bir sorumsuzluk? Grizu patlaması sonucu yüzlerce maden işçisi maden ocaklarında can verir. "Madencinin fıtratında bunlar hep var" denilerek iş Allah'a havale edilir.

Dere yataklarına evler yapılır, yağmur yağar, seller oluşur, dere yataklarına yapılan evler yıkılır, insanlar sellere kapılarak boğulup can verir. Çoğunun ölüsüne bile ulaşılamaz, işin sorumlusu dere yatağına imar izni veren Belediye Başkanı, müteahhit, mimar hiçbiri sorgulanmaz. Kader çizgisi denerek iş Allah'a havale edilir.

Deprem olur, sayısını hala bilemediğimiz on binlerce vatandaşımız enkaz altında kalarak birçoğu zamanında müdahale edilemediği için donarak öldü. "Olanlar oldu, bunlar kader planının içinde olan şeyler" diyerek, deprem yine Allah'a havale edildi. Hiçbir bakan üzerine sorumluluk alıp “Ben istifa ediyorum” demedi, on bir ilin Belediye Başkanları da dahil. İnsanımızın geleneksel yapısı, dini inançları gereği Allah'tan gelene katlanır, takdiri İlahi der. Bunu bilen yöneticiler felaket sonrası sorumluluk almayarak işi Allah'a havale ediyor. Kimse istifa etmeyi bile düşünmüyor.

Kafamda deli sorular. Bu kadar zamansız ölümleri Kalu Bela'da alnımıza niye yazdın? Rahman ve Rahim’sin enkaz altında feryat ederek ölen çocuklara nasıl seyirci kaldın gibi yanıt arayan sorular 6 Şubat’tan bu yana kafamın içinde dolaşıp duruyor.

Belki de bizi kötü yönetenlerin her felaket sonrası yaşananların nedeni olarak Allah'ı işaret ederek beceriksizliklerini perdelemeye çalışıyorlar olması... Ne bileyim, KAFAMDA DELİ SORULAR...!

{ "vars": { "account": "G-0GZNXP00R2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }